BERİL HAKVERİR: Sayın Tarkan Deniz, merhaba. Öncelikle EUROPolitika Dergisi olarak röportaj teklifimizi kabul ettiğiniz için çok teşekkür ederiz.
Sayın Deniz, hayatınız pek çok kuruluşta görevler alarak ve sivil toplum kuruluşlarında da sorumluluklar alarak yoğun geçmiş. Aynı zamanda pek çok alanda ödüllere[1] de layık görüldünüz. Okuyucularımıza kendinizden bahseder misiniz?
TARKAN DENİZ: Merhaba. Rica ederim, asıl bu fırsat verdiğiniz için size ve EUROPolitika yayın kuruluna teşekkür ederim.
1975 Ordu doğumluyum. Anadolu Üniversitesi Kamu Yönetimi Lisans, Bahçeşehir Üniversitesi Küresel Siyaset ve Uluslararası İlişkiler Yüksek Lisans mezunuyum. Master programımı, uygulamalı ve yerinde eğitim programları kapsamında Amerikan Devlet Sistemi ve Amerikan Dış Politikası adlı iki kredi dersimi Washington, D.C.’de alarak, mezuniyet için ilgili alanda gerekli çalışmaları başarıyla tamamlayarak mezun oldum. “Somali ve Deniz Haydutluğu” konularında kapsamlı bir bitirme projemi sundum ve bu alanda da bir kitap çalışmamı 2013 yılında tamamladım henüz yayımlamadım. Bu çalışmamın bir neticesi olarak ilgili dönemde, Birleşmiş Milletler Kalkınma Programı İstanbul Uluslararası Kalkınmada Özel Sektör Merkezi (UNDP/IICPSD) Türkiye Direktörü Dr. Simona Marinescu’nun resmi Teşekkür Mektubu’na layık görüldüm. Bahçeşehir Üniversitesi Hükümet Liderlik Okulu (HLO) bünyesinde Siyaset Okulu, Global Liderlik Forumu “Ortadoğu Araştırmaları” ile Global Liderlik Forumu (GLF) “Amerikan Araştırmaları-Küresel Güç Politikaları”, Diplomat Okulu sertifika programlarını ve BAU Siyaset Okulu Amerika (2 hafta yoğun, Washington, D.C.’de) sertifika programını tamamladım. Okan Üniversitesi Siyaset Okulu sertifika programının ve Karadeniz Stratejik Araştırmalar Merkezi (KASAM) Fikir, İktisat ve Siyaset Okulu sertifika programının ilk mezunları arasındayım. Dış Ekonomik İlişkiler Kurulu’nda (DEİK) 2010-2017 yılları arasında Türkiye-Malezya, Türkiye-Singapur ve Türkiye-Tayvan İş Konseylerinde Yürütme Kurulu Üyeliği ve Başkan Yardımcılığı görevlerinde bulundum. Bunun yanı sıra; DEİK Türkiye-Katar İş Konseyi nezdinde oluşturulan İnşaat ve Altyapı Çalışma Komitesi ile Savunma ve Havacılık Çalışma Komitesi ve Türkiye-Malezya İş Konseyi nezdinde oluşturulan İnşaat ve Altyapı Çalışma Komitesi ile DEİK’in PPP (Kamu Özel Ortaklığı) Çalışma Komitesi’nde de üye olarak görevlerde bulundum. Karadeniz Vakfı Mütevelli ve Meclis Üyesi olup, Yürütme Kurulu eski Üyesiyim. Karadeniz Vakfı bünyesinde kurulan Karadeniz Stratejik Araştırmalar Merkezi (KASAM) İstişare Kurulu, Dünya Enerji Konseyi Türk Milli Komitesi, Uluslararası İlişkiler Konseyi (UİK) Derneği, Yeniköy Spor Kulübü Derneği Kongre Üyesi, TOBB İstanbul Genç Girişimciler Kurulu eski Üyesi, Propeller Kulübü Derneği Dış İlişkiler Komitesi eski Üyesi, Junior Chamber International Genç Liderler ve Girişimciler (JCI) Derneği Avrasya Şubesi 2007 dönemi eski Başkan Yardımcısıyım. Turizm ve Tanıtma Platformu (TUTAP) Türkiye’nin Kültür ve Turizm Elçisiyim. 2011 yılından bu yana on yıldır Ordu Ticaret ve Sanayi Odası (OTSO) Başkanı Fahri Danışmanı ve Beykoz Üniversitesi İşletme ve Yönetim Bilimleri Fakültesi Danışma Kurulu Üyesiyim.
BERİL HAKVERİR: “Söz Uçar Yazı Kalır” isimli kitabınız 2021 yılının ocak ayı itibariyle yayımlandı. Pek çok önemli konuyu ele aldığınız bu kitap uluslararası ilişkiler literatüründe bir başucu kitabı olarak yer almakla birlikte geniş bir okuyucu kitlesine de sahip oldu. Sayın Deniz, kitabınızın önsözünde bizlere pek çok önemli yazar ve düşünürün sözlerinden örnekler veriyorsunuz. Bu sözlerin hayatınızdaki etkisi nasıl oldu? Kitabınızın çıkış noktasındaki düşüncelerinizi bizimle paylaşabilir misiniz? Kısa sürede geniş bir kitleye ulaşan kitabınızın başarısını nasıl değerlendiriyorsunuz?
TARKAN DENİZ: Kadim çağlardan günümüze söylenmiş tüm özlü sözlerin barındırdığı anlam çok güçlü. Bu sözlerden kıssadan hisse kendime göre bir anlam çıkartıyorum. Yol haritası gibi hayatımda uygulamaya çalışıyorum. Bu konuda ne kadar başarılı oluyoruz ve ders alıyoruz bunu olaylar karşısında gösterdiğimiz tutumlarımız gösterir. Okuduğum kitaplardan ve izlediğim filmlerden edindiğim beğendiğim özlü sözleri yıllardır not ediyorum. 3-4 kez kitap bağış kampanyası ile okullara kitaplar bağışlamış olsam da evimde bir kitaplığım da var. Kitap okumak ve kitapçıları gezmek hoşuma gidiyor, büyük keyif alıyorum. Kitapsız bir evi asla düşünemiyorum. Dünyada en güzel hediye kitap. Onlarca özlü sözler kitabına ve bir erdemler sözlüğüne de sahibim.
Kitabımın “Önsöz” yazısında da belirttiğim üzere, Stephen King der ki; “Eğer okumaya vaktiniz yoksa, yazmaya da vaktiniz yok demektir”. Covid-19 Koronavirüs küresel salgınına denk gelen zor dönemde evde kaldığımız hafta sonlarında yoğun çalışma ile özenle hazırlayıp yayına hazırladım. Kitabımı yazdıktan sonra da kapak ve iç tasarımında alanında uzman kişi ve kurumlardan profesyonel hizmet ve destek aldım. Bu vesile ile de her birine teşekkürlerimi sunarım.
Siyaset Bilimi’ne her zaman büyük bir ilgim olmuştur. Çalışma ve görevlerim de gereği küresel, uluslararası, ulusal ve yerel konularla ilgilendim. 1999–2020 yılları arasında kaleme aldığım ve çeşitli gazete, dergi ve internet haber sitelerinde yayımlanan yüzlerce yazılarım arasından özenle seçtiğim 60 makalemden oluşan, dört ana bölümde derlediğim “Söz Uçar Yazı Kalır” adlı kitabım Kitapyurdu Doğrudan Yayıncılık tarafından bu yılın başında Ocak ayında yayımlandı. Kitabımın takdim yazısını ise; Türkiye Odalar ve Borsalar Birliği (TOBB) Başkanı M. Rifat Hisarcıklıoğlu yazdı.
Sizin de bahsettiğiniz üzere geniş bir kitleye ulaşan, kısa zamanda her kesimden yoğun ilgi gören ve beğeni ve olumlu yorumlar alan kitabımın Birinci Bölümü “Uluslararası”, İkinci Bölümü “Ulusal, Bölgesel ve Yerel”, Üçüncü Bölümü “Enerji” ve Dördüncü Bölümü ise “Liderlik, Yönetim, Teknoloji ve Kişisel Gelişim” başlıklı konular üzerine makalelerden oluşmaktadır.
Makalelerin başlıklarım ise; Küresel Ekonomide Kilit Ülkeler, Barış ve İstikrara Giden Yolda Türkiye – Libya İşbirliği, Tarihten Günümüze Lübnan ve Geleceği, Türkiye – Brezilya İlişkileri, Türkiye – Malezya İlişkileri, Afrika Boynuzu’nda Bir Ülke: Somali, Brexit Yahut Great Exit (Büyük Çıkış), Önce İnsana Yatırım (Kuzey Makedonya), Tek Kuşak Tek Yol – Yeni İpek Yolu, Çin ve Ardından Hindistan, Türkiye’nin Uzak Doğu ve Asya Pasifik Ülkeleri’nden Çin, Hong Kong, Japonya, Güney Kore ile Ticari ve Ekonomik İlişkileri, 6. Uluslararası Türk – Asya Kongresi, Türkiye ve Dostları, Birinci Dünya Savaşı, Ödlek Oyunu (Chicken Game) Teorisi, “Yeni Dünya Düzeni” out – “Yepyeni Uluslararası Düzen” in, “Miracolo Economico” Yani Ekonomik Mucize ve “Agnelli” – “Menfi Düşünme Melfi Düşün”, Dünya Para Piyasasının Indiana Jones’u Dr. Mark Mobius, Kazanan Her Şeyi Alır (2020 ABD Başkanlık Seçimleri), Amerika Birleşik Devletleri’nde Bakanlar (Sekreterler) Kabinesi, G-20 İçin Bir Önerim Var, T Modeli (Türkiye Modeli), Bölgesel Kalkınma İçin Alternatif Önerim: Karadeniz Araştırmaları Enstitüleri, Ordu İlinin Bir Hayali Gerçek Oldu: Ordu Üniversitesi, Ordu İli İş Dileği ve Dilek Haritası, Fındık, Prefabrik Çağı Pek Yakında, Türkiye’nin Yerli ve Milli Otomobil Projesi TOGG, Türkiye’nin Doğalgaz Politikası ve Enerji Güvenliği, Çevre ve Enerji Güvenliği, Enerji Güvenliği ve Son Paylaşım, Akdeniz ve Enerji, Türkiye Enerji Görünümü, Karadeniz’de Hidrojen Sülfür (H₂S), Küresel Yetkinlikler, Önderlik, Güç, Gelecek, Risk, Rocky’den Oğluna Baba Nasihatı: “Anneni (Kabri) Ziyaret Etmeyi Unutma”, Bir Üniversite Var Ederken, İngiltere Atom Enerjisi Kurumu Emeritus Başkanı Lady Barbara Judge, Otobüs Senaryosu, Kirpi Mesafesi, Kırık Cam Teorisi, Şövalyeliğin Kuralları, Yunus Balığı Winter, Ego, Korku Yok, 2020 Yılı Olimpiyat Oyunları ve 7 Eylül’de İyi Olan Kazansın, Herkes Kazanır, Murat 124 ve Ferrari ile Lamborghini Kapışması, İletişim Çağı ve Sosyal İletişim Ağları, Mutfak Robotlarından İnsansı Robotlara, Mekanik Türk ve Yapay Yapay Zeka, Lego, Dijital Oyunlar ve Halk Oyunları, Her Şeyin Başı Sağlık, Yarınlarımız Olan Çocuklar, Hayat Yolu.
Kitabımın yayımlanması üzerinden iki ay gibi bir süre geçmesine rağmen özellikle yurt genelinde geniş bir kitleye ulaşmasında etkili olan yöntem ise 25 yıldır iş, siyaset, akademik, sivil toplum, basın ve medya dünyasında edindiğim kıymetli dostlar ve tanışlarımdır. Ağlar yani bağlantılar çok önemli. Farklı disiplinlerden tanışma veya çalışma imkânım olan binlerce isim içinden yer darlığı nedeniyle ancak 45 kadar okur görüşlerine yer verebildim. Elbette sonrasında sosyal medya üzerinden yazılı bir bu kadar daha okur yorumları ve geri bildirimler aldım. Son derece memnuniyet verici ve motive edici cümleler dolu yazılardı. Tek başına sadece bir kuyuya atılan taş veya denizde su üzerinde sektirilen taş gibi bir veya birkaç dalga ancak etki yapar, ama sonuçta taş dibe batar. Sürekli bir etkisi olmaz. Oysa ki sinerji, ortak akıl ve ekip çalışması ile daha uzun ömürlü kalıcı hatırlanan ses getiren eserler, çalışmalar başarılar elde etmek sürdürülebilir bir başarı için mümkündür. Bu çalışmamda da yine, 2020 yılında tüm dünyayı etkisi altına alan ve 2021 yılında etkisini devam ettiren Covid-19 salgını döneminde kısıtlı imkanlar ve zor şartlar altında da olsa zaman ve imkan ölçüsünde bilen uzmanlara danışmaya gayret ettim ve bilmediğimi bir bilene sordum. Hemen hemen okurların tamamının ortak görüşü ise; çalışmayı başarılı bulmaları, yazıya dökülerek kalıcı olmasının çok önemli olduğunun bir kez daha vurgulanması ve elbette eserin gelecek kuşaklar içinde kaynak kitap niteliğinde eser olarak son çeyrek asrın bir analizi açısından da değerlendirilmesi gerektiği yönünde oldu.
Yöntem olarak bir formülüm yok, kitap tanıtım yazısı kaleme aldım ve bir sayfalık basın bülteni şeklinde ekinde kitabımın kapak fotoğrafı ile birlikte bağlantılarımla paylaşmaya çalıştım. Katkı ve ilgilerinden dolayı başta Türkiye Odalar ve Borsalar Birliği (TOBB), Ordu Ticaret ve Sanayi Odası (OTSO), İstanbul Ticaret Odası (İTO), İstanbul Ticaret Borsası (İSTİB), Bahçeşehir Üniversitesi BAU Mezun, Uluslararası Nakliyeciler Derneği (UND), Uluslararası Politika Akademisi (UPA) ile çok sayıda yerel ve ulusal gazete, dergi, bülten ve haber siteleri, sosyal bağlantılarıma ve tüm okurlara vermiş oldukları kitap tanıtım destekleri için şahsen teşekkürlerimi sunarım. İmkân ölçüsünde bazı oda ve üniversitelerin kütüphanelerine kitabımı hediye etmeye çalıştım.
BERİL HAKVERİR: Dört bölümden oluşan kitabınız birinci bölümde “Uluslararası”, ikinci bölümde “Ulusal, Bölgesel ve Yerel”, üçüncü bölümde “Enerji” ve dördüncü bölümde ise “Liderlik, Yönetim, Teknoloji ve Kişisel Gelişim” başlıklı konular üzerine makalelerden oluşuyor. Libya’dan Somali’ye, Brexit’ten, Kuzey Makedonya’ya, Çin’e, Hindistan’a ve hatta Birinci Dünya Savaşı’na kadar geniş bir yelpazede uluslararası makaleleri içeren kitabınız aynı zamanda Karadeniz Araştırmaları Enstitüleri, Türkiye’nin Yerli ve Milli Otomobil Projesi TOGG, Türkiye’nin Doğalgaz Politikası ve Enerji Güvenliği, Çevre ve Enerji Güvenliği, Akdeniz ve Enerji, Yapay Zekâ ve Kırık Cam Teorisi gibi pek çok yazınızı bir araya getiriyor. Sayın hocam, pek çok alanda yer alan gözlemlerinizi etkileyen faktörler nelerdir? Bu denli kapsamlı bir çalışmanın ortaya çıkış sürecini bizlerle paylaşmak ister misiniz?
TARKAN DENİZ: Elbette. Öncelikle yukarıda da kısaca bahsettiğim üzere mezuniyetim ile ilgi alanlarım ile halen aktif görev aldığım sivil toplum ve iş dünyası çatı kuruluşlarında deneyimlerim ve faaliyetlerim uyum içindeler. Yerelden küresele yüzlerce meselede ve durum karşısında strateji geliştirme, öneri sunma ve araştırma yaparak yazıya dökmeye ve bunları paylaşmaya çalıştım.
Bir Çin atasözü der ki; “En silik mürekkep en keskin zekadan daha iyidir”. Dilimizde, “Buz üstüne yazı yazmak” diye güzel bir deyim var. Dilimize de yerleşen Türkçe anlamını kitabıma başlık olarak uygun gördüğüm “Verba volant, scripta manent”, Latince kadim bir söz olup, cümle dilimize tam anlamıyla tercüme edildiğinde, “konuşulan kelimeler uçup gider, yazılı kelimeler kalır” anlamına gelmektedir. Sözün özü ise; “Söz uçar yazı kalır”.
Yeni yaşanan bir olayı örnek vermek isterim. Dünyanın en önemli su yollarından olup, Akdeniz’i Kızıldeniz’e bağlayan Mısır’daki Süveyş Kanalı’ndaki deniz trafiğinin, karaya oturan dev konteyner gemisinin hareket edene kadar yeniden durdurulduğu bildirildi. 24 Mart’ta şiddetli rüzgâr ve kum fırtınası sebebiyle Süveyş Kanalı’nda kontrolden çıkarak sürüklenmesi, ardından kanalın 151. kilometresinde karaya oturarak kanalı her iki yönde trafiğe kapatmasıyla başlayan kriz kısa zamanda büyüdü. Petrol taşıyan tankerlerin yollarına devam edememesi nedeniyle günlük zarar yaklaşık 10 milyar doları bulurken 5 gün sonra nihayet gemi zarar görmeden kurtarıldı. 2021 Ocak ayında yayımlanan “Söz Uçar Yazı Kalır” adlı kitabımda da yer verdiğim “Tek Kuşak Tek Yol–Yeni İpek Yolu” başlıklı yazımda bahsettiğim üzere alternatif ve önemi artan hat ise Yeni İpek Yolu güzergahıdır. 24 Mart 2021 tarihinde Süveyş’teki krizle birlikte birçok analist en iyi rotanın Tarihi İpek Yolu olduğunu belirttiler. Çin devlet başkanı Xi Jinping’in 2013 sonunda duyurduğu ve Tarihi İpek Yolu’nun canlandırılması amacıyla geçtiğimiz yıllarda hayata geçirilen “Tek Kuşak Tek Yol” projesi, Süveyş Kanalı’na uğramadan 10 bin km yol katedilerek 15-20 günde Avrupa’ya ulaşımı mümkün kılıyor. Süveyş Kanalı’ndan geçen Okyanus Yolu kullanılırsa bir konteyner 20 bin km yol katederek 45-60 gün içinde Avrupa’ya ulaşıyor. Türkiye projede “Orta Koridor” olarak adlandırılan güzergahta jeopolitik konuma sahip. Rota üzerinde Yavuz Sultan Selim ve Osmangazi Köprüleri ile 18 Mart Çanakkale Köprüsü, Marmaray ve Avrasya Tüneli de kullanılıyor.
Yaşanan bu kazada bile birçok cevap bekleyen sorular karşımıza çıktı ki bunlardan bazıları; alternatif güzergahlar, navlun artışları, petrol ve gaz fiyat artışları, alternatif sefer yollarının maliyeti ve seyir güvenliği, sigorta hizmetlerinde artışlar, tazminatlar ve muhatapları meselesi, gemi kurtarma hizmetleri ve ilave ekipman ve alt ve üst yapı yatırımları, klavuzluk hizmetleri ve geçiş ücretleri vb.
Yüksek lisans ve doktora yapacak olanlara bu son yaşanan bu denizcilik olayı vaka çalışmasını tez olarak ele alıp, üzerinde bir çalışma yapmalarını önemle tavsiye ederim. Devamını okumak için…
Röportaj: Beril HAKVERİR | EUROPolitika Dergisi Editörü
[1] Layık görüldüğü bazı ödülleri:
2005 – Dünya Bankası tarafından ülkemizde ilk kez gerçekleştirilen “Avrupa Yolunda Sosyal İlerleme ve Katılım” temalı Türkiye Yaratıcı Kalkınma Fikirleri Proje Yarışması Finalist Ödülü,
2007 – Junior Chamber International Genç Liderler ve Girişimciler (JCI) Derneği Türkiye tarafından gerçekleştirilen TOYP “Türkiye’nin On Başarılı Genci” yarışmasında değişime liderlik ederek sosyal sorumluluk projelerine olan katkılarından dolayı JCI Senato Özel Ödülü Birincisi,
2010 – Genç Liderler Derneği (GLD) tarafından 2009-Yılın Genç Liderleri Yarışması’nda Yılın Genç Girişimcisi Ödülü,
2012 – Genç Turizmciler Derneği (GTD) tarafından Turizme Destek Özel Ödülü,
2019 – Türkiye’nin ilk ve tek protokol dergisi By Protokol’un İş İnsanı dalında Gümüş Kariyer Ödülü.