.
By, Jacopo Barigazzi
Giorgia Meloni, İtalya başbakanı olmadan önce Avrupa Birliği’nde göç konusunda en sert seslerden biriydi. Bir muhalif siyasetçi olarak, yerli İtalyanların yerine etnik azınlıkları koyma çabaları konusunda karanlık bir uyarıda bulundu ve göçmenlerin, Akdeniz’i geçmesini durdurmak için bir deniz ablukası uygulama sözü verdi.
Görevde olduğu süre boyunca oldukça farklı bir yol izledi; düzensiz varışlarda keskin bir artışa başkanlık etti ve 1,5 milyona kadar yeni göçmenin yasal kanallardan gelmesini sağlayabilecek bir yasa çıkardı.
Gelecek baharda yapılacak Avrupa Parlamentosu seçimleri öncesinde sağ ve aşırı sağın yükselişte olduğu bir dönemde Meloni’nin politikaları, hararetli retoriğin yönetimin soğuk pratiklerine yerini bırakmasıyla Avrupa’nın muhafazakâr bloğu için önemli bir rota düzeltmesini temsil ediyor.
Merkezci İtalyan Il Foglio gazetesinin editörü Claudio Cerasa, “Hükümete girdikten sonra günah keçisi bulmak yerine çözümler bulmalısınız” dedi.
Meloni, ekonomik açıdan durgun ve demografik açıdan gerileme yaşayan bir ülkeye başbakanlık ediyor. Son on yılda İtalya’nın nüfusu yaklaşık 1,5 milyon kişi azaldı (Milano’nun nüfusundan daha fazla). 107 ilin 39’undaki emekli sayısı, çalışan sayısından fazla.
İtalya Ekonomi Bakanı Giancarlo Giorgetti’yi bu ayın başlarında emeklilik sisteminde yapılacak hiçbir reformun “bu ülkede bugün sahip olduğumuz doğum oranı rakamlarına orta ve uzun vadede dayanamayacağı” konusunda uyarmaya sevk eden de bu gibi sayılar.
Meloni’nin yasal göç kararnamesi, İtalya’nın işgücündeki boşluğu doldurmak için önümüzdeki üç yıl içinde 833 bin yeni göçmene ihtiyacı olduğunu tahmin ediyor. Tarım ve turizm gibi sektörlerde mevsimlik işlerin yanı sıra tesisatçı, elektrikçi, bakım işçisi, tamirci gibi uzun vadeli pozisyonlarda da aynı dönemde 452 bin işçiye kapı aralıyor.
İtalya’daki ISPI[1] düşünce kuruluşundan göç uzmanı Matteo Villa, “Bu son derece çıkarcı bir davranış” dedi. “Tavırlarında bir değişiklik oldu.”
Milano Üniversitesi’nde göç uzmanı olan sosyoloji profesörü Maurizio Ambrosini, İtalya’daki ailelerin bir araya gelmesine ilişkin, sakinlerin akrabalarını getirmesine izin veren kuralları göz önüne alındığında, “10 yıl gibi bir süre içinde bu rakamların üç katına çıkacağını tahmin etmek kolay” dedi ve yaklaşık 1,5 milyon göçmenin geldiğini söyledi.
Meloni hükümetinin, desteğinin önemli bir bölümünü oluşturan girişimci sınıf tarafından “daha gerçekçi bir politika uygulamaya itildiğini” ekledi.
Meloni’ye yakın bir milletvekili olan ve aynı zamanda Meloni’nin İtalya’nın Kardeşleri[2] partisinin de dâhil olduğu Avrupa Muhafazakârlar ve Reformistler Grubu’nun[3] eş başkanı olan Nicola Procaccini, herhangi bir çizgi değişikliğini reddetti: “Biz hükümette daha önce de savunduğumuzu yapıyoruz: Orta düzeyde bir göç olmadan yapabilecek bir ulus yoktur ancak bunun az olması, sürdürülebilir olması ve yönetilmesi gerekir.”
Düzensiz gelen göçler
Meloni, düzensiz varışlara karşı sert bir tutum sergilemeye devam etse de bunun etkili olduğuna dair çok az işaret var. Hükümet verilerine göre, Akdeniz’i geçtikten sonra tekneyle gelenlerin sayısı geçen yılın aynı döneminde 53 bin iken bu yıl iki kattan fazla artarak 106 bine ulaştı.
Meloni’nin politikaları, Şubat ayında Cutro kasabası yakınlarında Calabria sahili açıklarında alabora olan bir tekneye sahil güvenliğin müdahale etmemesi üzerine yaklaşık 100 göçmenin boğulmasıyla baskı altında kalmıştı. O zamandan bu yana hükümeti dikkatini STK’lar tarafından işletilen kurtarma botlarına çevirdi ve onları göçmenleri geçiş riskini almaya teşvik etmekle suçladı. Bu ayın başlarında İtalya, denizde kurtarılan göçmenleri getiren üç gemiye geçici olarak el koydu.
Meloni, Akdeniz’in diğer tarafında, Tunus’la tartışmalı bir anlaşma yapmak üzere Avrupa Komisyonu Başkanı Ursula von der Leyen’e katıldı ve göçmenlerin geçişini engellemek için yardım fonunu daha sıkı çabalarla takas etti. Ancak Temmuz ayında mutabakat imzalandığından bu yana gelenlerin sayısı neredeyse %40 arttı.
İtalya İçişleri Bakanı Matteo Piantedosi, Tunus’un bu yılın başından bu yana 40 binden fazla göçmenin çıkışını engellediğini vurguladı. Bunlar cesaret verici ama yine de yeterli sonuçlar değil” diye ekledi.
Meloni’nin dönüşü sağdaki müttefiklerinin, özellikle de koalisyon hükümetinin parçası olan aşırı sağ Birlik Partisi’nin[4]gözünden kaçmadı.
“Deniz ablukası diyen Başbakan Meloni nereye gitti?” diye sordu Birlik üyesi ve çoğu göçmenin geldiği küçük ada olan Lampedusa’nın belediye başkan yardımcısı Attilio Lucia. “Umut ediyordum… artık nihayet sağcı bir hükümete sahip olduğumuza göre durum değişecek… ama sağ, soldan daha da kötüleşiyor.”
Gregorio Sorgi habere katkıda bulundu.
Çeviri: Ömer Miraç APAYDIN | EUROPolitika Dergisi Çeviri Ekibi
Orijinal Makale: How Italy’s far-right leader learned to stop worrying and love migration
Photo 1: (Kapak) Meloni’nin göçle ilgili yasa kararnamesi, İtalya’nın işgücündeki boşluğu doldurmak için önümüzdeki üç yıl içinde 833 bin yeni göçmene ihtiyacı olduğunu tahmin ediyor | Antonio Masiello/Getty Images
Photo 2: Hükümet verilerine göre, Akdeniz’i geçtikten sonra tekneyle gelenlerin sayısı, geçen yılın aynı dönemindeki 53 bine kıyasla bu yıl iki kattan fazla artarak bu yıl şu ana kadar 106 bine yükseldi \ Vincenzo Pinto/AFP, Getty Images ile
[1] Istituto per gli Studi di Politica Internazionale. İtalyan Uluslararası Siyasi Araştırmalar Enstitüsü
[2] Fratelli d’Italia
[3] European Conservatives and Reformists Group
[4] Lega per Salvini Premier