Bu makalede, Karadağ’ın Avrupa Birliği (AB) üyeliğine doğru ilerleme süreci ve bu süreçteki stratejik dinamikler detaylı bir şekilde incelenmektedir. 2008 yılından itibaren AB ile başlayan müzakereler ve bu süreçte gerçekleştirilen reformlar, Karadağ’ın jeopolitik önemini ve bölgesel dengelerdeki rolünü gözler önüne seriyor. Özellikle, NATO üyeliği ve AB ile entegrasyon çabaları, Karadağ’ın hem iç hem de dış politikada nasıl bir dönüşüm yaşadığını ve bu sürecin Balkanlar için ne anlama geldiğini ele alıyoruz. Makale, Karadağ’ın AB üyeliği yolculuğundaki mevcut durumunu, karşılaşılan zorlukları ve ilerleme kaydedilen alanları kapsamlı bir şekilde tartışmaktadır.
ANALİZ YAZISI
Güneydoğu Avrupa’da, Balkan Yarımadası’nda yer alan Karadağ, coğrafi ve jeostratejik konum olarak değerli bir konumdadır. Adriyatik Denizi’ne olan kıyısı, ülkenin jeopolitik önemi açısından oldukça büyüktür. Adriyatik Denizi’nin sağladığı turizm ve ticaret ayrıcalıkları ülke için değerlidir. Yönetim şekli cumhuriyet olan Karadağ, 2017 yılında NATO’ya üye olarak, bölgedeki güvenlik ve savunma iş birliklerine katılım sağlamıştır.
Karadağ’ın Aday Üyelik Süreci
Karadağ’ın Avrupa Birliği aday üyeliği meselesi ilk olarak 2008 yılında ele alınmıştır. 2007 yılında Avrupa Birliği ile (AB) İstikrar ve Ortaklık Antlaşması imzalanmış, Aralık 2008 tarihinde AB’ye tam üyelik başvurusu yapılmış ve 2010 yılında resmen aday ülke ilan edilmiştir. Avrupa Birliği üyeliğine ilişkin müzakereler Haziran 2012’de başlamıştır. Ancak, o dönemde gerekli kurumsal gelişmelerin gerçekleşmemesi nedeniyle bazı eleştiriler yaşanmıştır. Karadağ, bu süreçte hedefinin AB üyeliği olduğunu belirtmiş ve ülke bu hedef bilinciyle çeşitli reformlar yaparak müzakerelere başlamıştır.
Photo: © Christophe Licoppe/ EU
Hükümetin İzlediği Stratejiler
Son dönemde, Karadağ’ın AB aday üyelik süreci Balkan ülkeleri açısından geniş çapta konuşulmaktadır. 31 Ekim 2023’te Milojko Spajić’in “Avrupa Şimdi” hareketi (PES) tarafından kurulan hükümet, ülkenin AB entegrasyonunda önemli bir ivme kazandırmıştır. Karadağ halkının, AB sürecindeki bu çabaları büyük bir destekle karşılaması ve çeşitli kutlamalar yapması, ülkedeki istikrarı ve kararlılığı göstermektedir. Başbakan Spajić, Karadağ’ın AB üyeliği yolunda en fazla ilerleme kaydeden ülke olduğunu belirterek, ülkenin toplumsal olarak ortak bir paydada buluşmasının, AB politikalarıyla uyumlu dış ve güvenlik politikalarının temelini oluşturduğunu vurgulamıştır. Son aylarda, Karadağ parlamentosu önemli reformlar gerçekleştirmiş; iki yıl süren bir boşluğun ardından yeni bir Yüksek Devlet Savcısı ve Anayasa Mahkemesi üyesi atanmış, Yargı Konseyi üyeleri belirlenmiştir. Ayrıca, özel polis teşkilatının Europol ile daha etkili işbirliği, organize suçlarla mücadelede somut sonuçlar doğurmuştur. Bu ilerlemeler, ülkenin AB gerekliliklerini yerine getirme konusundaki kararlılığını pekiştirmiştir. Hükümet, geçici kriterlere uyum sağlamak için sıkı bir şekilde çalışırken, medya özgürlüğünü güçlendiren ve yayın düzenlemelerini netleştiren yasaların hazırlanması gibi önemli adımlar atılmaktadır. Bu reformlar ve kolektif destek, Karadağ’ın AB üyeliği yolundaki güvenilirliğini artırmaktadır. Ancak, ülkenin hâlâ 83 geçici kriterden 32’sini yerine getirmesi gerekmektedir. Avrupa Komisyonu’nun Haziran ayında yayımlayacağı Geçici Kriterler Değerlendirme Raporu’nun (IBAR) olumlu olması durumunda, Belçika dönem başkanlığının Karadağ’ı bir sonraki aşamaya taşımayı önereceği belirtilmektedir. Karadağ’ın bu süreçteki kararlılığı ve AB’ye olan güven, hem iç hem de dış politikada sağlam bir temel oluşturarak ülkenin entegrasyon sürecini desteklemektedir.
Dış Politikada Karadağ
Karadağ, mevcut süreçte asıl hedefini Avrupa Birliği’ne girmek olarak belirlese de ülke, bu süreçte dış politikada da kendini kanıtlamıştır. Karadağ, bütünsel eylemlerle hem hedefe yaklaşıldığını hem de siyasi genişlemenin hala mümkün olduğunu diğer devletlere göstermiştir. Avrupa Birliği Komisyonu Başkanı Ursula von der Leyen, Karadağ ile yaptığı ortak görüşmelerden sonra ülkenin AB üyeliği hakkında somut bir tarih vermemekle birlikte, Karadağ hükümetini şu an yaptığı reformlarla ileride dış politikada oldukça güçlü bir konumda gördüğünü ifade etmektedir.
Karadağ’ın Jeostratejik Konumu
Karadağ, AB üyelik sürecinde yolsuzluk ve örgütlü suçlarla mücadele konusunda önemli adımlar atmıştır. Ülke halkı, AB standartlarına gereken önemi verip işlemselleştirdiğinden dolayı kolektif bir bilinçle hareket ederek yoluna devam etmektedir. Karadağ’ın NATO üyeliği, devletlerin dış politika açısından belirli stratejiler izlemelerine sebep olmuştur. Örneğin, Karadağ’ın üyelik süreci Rusya için jeostratejik olarak önemli olmuştur. Karadağ’ın NATO’ya katılması, Rusya’nın Balkanlar’daki stratejik etkisini azaltmaktadır. Karadağ’ın NATO üyeliği, bu genişleme sürecinin bir parçası olarak değerlendirilebilir ve Rusya’nın bölgesel etkisini sınırlama hedefini tehdit eder. Buna ek olarak, AB’nin genişleme sürecinde Batı Balkanlar’a verdiği önem, Karadağ’ın yanı sıra diğer bölge ülkeleri için de teşvik edici bir unsur olmuştur. Karadağ’ın reform çabaları, bölgedeki diğer aday ülkeler için bir model teşkil etmekte ve AB’ye olan bağlılıklarını güçlendirmektedir. Bu bağlamda, Karadağ’ın başarısı, sadece kendi ülkesinin geleceğini değil, aynı zamanda Batı Balkanlar’ın Avrupa ile bütünleşme sürecini de şekillendirecektir.
Zorluklar ve İlerleme
Karadağ’ın AB üyeliği hakkında birçok öngörü bulunmaktadır. 2008’den bu yana devam eden görüşmeler ve müzakereler sürecinin yapıtaşlarını oluştururken, süreç aktif olarak devam etmektedir. Karadağ, Avrupa Birliği’nin kendisine sunduğu şartlar doğrultusunda kendini siyasi ve toplumsal olarak geliştirmektedir. Objektif olarak incelendiğinde, ülkenin AB üyesi olması açısından tüm şartlar sağlanmaktadır. Karadağ, şu an izlediği politikayı uzun vadede sürdürürse, olağanüstü bir durum olmadığı takdirde üyeliği kaçınılmazdır. Bu sebeple, bu süreçte toplumun ve hükümetin en çok ihtiyacı olan kavram istikrardır. Avrupa Birliği’nin Karadağ hakkındaki kazancı ne olabilir tarzındaki soru işaretleriyle karşılaşılabilir. Bu konuya açıklık getirirsek, Karadağ’ın dış politikada siyasi olarak genişlemesinin mümkün olduğunu diğer devletlere kanıtlaması durumu AB içinde geçerli olacaktır. Zamanla kurulmuş köklü bir topluluğun içine sonradan dahil olabilecek bir ülkenin varlığı, AB açısından da güncellenme duygusu ve canlı dinamikler yaratacaktır.
Karadağ’ın Avrupa Birliği (AB) üyeliği, hem ülke hem de Avrupa’nın geleceği açısından çeşitli stratejik önemler taşımaktadır:
- Bölgesel İstikrar ve Güvenlik: Karadağ’ın AB’ye üye olması, Balkanlar’da siyasi ve ekonomik istikrarın güçlenmesine yardımcı olabilir. AB’nin bölgedeki varlığı, sınırların ötesindeki iş birliklerini ve barışı destekleyerek bölgesel çatışmaların önlenmesine katkı sağlayabilir.
- AB’nin Genişleme Politikası: Karadağ’ın üyeliği, AB’nin genişleme politikasının bir parçası olarak görülebilir. Bu, AB’nin Balkanlar’daki nüfuzunu artırarak, bölgenin Avrupa entegrasyon sürecine daha sıkı bir şekilde bağlanmasını sağlar. Aynı zamanda, AB’nin demokratik değerler ve insan hakları gibi temel ilkelerini yayma çabasını güçlendirir.
- Ekonomik Entegrasyon ve Gelişme: Karadağ’ın AB üyeliği, ülkenin ekonomik yapılarını modernize etme ve AB iç pazarına entegrasyon yoluyla ticaretini genişletme fırsatı sunar. Bu durum, Karadağ ekonomisine doğrudan yabancı yatırımların artmasına, iş imkanlarının genişlemesine ve genel olarak ekonomik büyümenin hızlanmasına yardımcı olabilir.
- Hukuki ve Yönetsel Reformlar: AB üyelik süreci, Karadağ’ı yolsuzlukla mücadele, yargı bağımsızlığı ve insan hakları gibi alanlarda reform yapmaya teşvik eder. Bu tür reformlar, ülkenin yönetişim kalitesini artırarak daha şeffaf ve hesap verebilir bir yönetim sağlar.
- Jeopolitik Denge: Karadağ’ın NATO’ya üyeliği ve olası AB üyeliği, Rusya’nın bölgesel etkisini dengeleme çabalarına katkıda bulunur. Bu, AB’nin Doğu Avrupa ve Balkanlar’da jeopolitik bir denge oluşturmasına yardımcı olabilir, böylece bölgedeki Rus etkisini azaltırken, Batı’nın nüfuzunu pekiştirir.
- Kültürel ve Sosyal Entegrasyon: AB üyeliği, Karadağ halkının daha geniş Avrupa topluluğuna entegrasyonunu teşvik eder. Vize serbestisi ve sınır ötesi işbirlikleri, kültürel alışverişi ve sosyal uyumu destekleyerek bölgedeki topluluklar arası bağları güçlendirir.
Karadağ’ın AB üyeliği, bu yönleriyle hem ülkenin kendi iç dinamiklerini hem de Avrupa’nın genel stratejik ve politik çerçevesini şekillendirme potansiyeline sahiptir. Bu süreç, Karadağ için olduğu kadar AB için de yenilikçi bir dönem anlamına gelir ve genişleyen bir Avrupa’nın getirdiği zorluklar ve fırsatlarla yüzleşilmesine olanak tanır.
Sonuç Yerine
2024 yılı, dünya genelinde kaosun, mülteci sorunlarının ve Ortadoğu ile Ukrayna’daki savaşların etkisinin en yoğun olduğu bir dönem olarak dikkat çekiyor. Bu karmaşık ve belirsiz ortam, gelecekte daha büyük küresel sorunların yaşanabileceği endişesini beraberinde getiriyor. Bu bağlamda, uluslararası bir gruba ait olmanın sağladığı güven, savunma sanayi, silah gücü ve vize kolaylığı gibi unsurlar, ülkeler için kritik önem taşıyor. Karşılıklı fayda sağlayan işbirlikleri, yeni bir üyenin olumsuz karşılanma riskini ortadan kaldırıyor ve entegrasyon sürecini destekliyor.
Karadağ, 2008 yılından bu yana Avrupa Birliği standartlarına uyum sağlama konusunda büyük bir ilerleme kaydetmiştir. Ülke, uzun yıllardır AB’nin istekleri ve gereklilikleri doğrultusunda çeşitli reformlar gerçekleştirerek bu süreçte önemli adımlar atmıştır. Son yıllarda, hükümetin liderliğinde, Karadağ’ın AB üyeliği için kritik reformlar ve düzenlemeler yapılmış; Yüksek Devlet Savcısı, Anayasa Mahkemesi üyeleri ve diğer önemli görevlerde atamalar gerçekleştirilmiştir. Medya özgürlüğü ve yayın düzenlemeleri konusundaki yasaların hazırlanması gibi adımlar, ülkenin AB standartlarına ne denli uygun hale geldiğini göstermektedir. Bu doğrultuda, Karadağ’ın AB üyeliği artık kesin bir gerçeklik olarak öngörülmektedir. 2024 itibarıyla, Avrupa Komisyonu’nun Geçici Kriterler Değerlendirme Raporu’nun (IBAR) olumlu sonuçlanması beklenmektedir. Bu olumlu değerlendirme, Karadağ’ın bir sonraki aşamaya geçmesi ve AB üyeliği için gerekli onayı almasını sağlayacaktır. Karadağ’ın bugüne kadar kaydettiği ilerleme ve gösterdiği kararlılık, ülkenin Avrupa Birliği’ne üyeliğini kaçınılmaz kılmaktadır.
Özetle, Karadağ’ın 2008’den bu yana sürdürdüğü AB entegrasyon süreci, ülkenin standartlara uyum sağlama noktasında büyük ölçüde başarılı olduğunu ve bu sürecin sonuçlanacağına dair güçlü bir güven sağladığını göstermektedir. Avrupa Birliği, Karadağ’ın üyeliğini onaylayacak ve ülkenin bu süreçteki katkıları ve uyumu, AB’nin yeni üyelerine dair politikalarını destekleyecektir. Dolayısıyla, Karadağ’ın AB üyeliği, hem ülkenin hem de Avrupa’nın geleceği açısından kesin bir sonuç olarak öngörülmektedir.
Referanslar:
https://www.ab.gov.tr/karadag_45465.html
https://dgap.org/en/research/publications/montenegros-eu-push-imminent-opportunities-and-challenges
https://www.rferl.org/a/montenegro-eu-accession-negotiations-brussels-podgorica/33011296.html