İşten çıkarmalar Alman otomotiv ve çelik işçilerini vururken, sendikalar büyük ölçekli grevlerle tehdit ediyor ve politikacılar telaşlanıyor.
BERLİN — Almanya’nın en büyük otomobil üreticisi Volkswagen’in kalbinde, politikacılar uzun zamandır en kötüsünü önleyebiliyorlardı. Şimdi ise öyle görünüyor ki artık yapamıyorlar.
Volkswagen, şirketin 87 yıllık tarihinde ilk kez Alman fabrikalarını kapatmakla tehdit ederken, onlarca yıldır işçileri toplu işten çıkarmalardan koruyan politikacılar, artan işçi hayal kırıklığı ve kitlesel grev tehdidi arasında yanıt bulmakta zorlanıyorlar.
“Zaman geçtikçe, birçok insanın bunun yapılmasından gerçekten öfkelendiğini de fark ediyoruz,” dedi Almanya’nın en büyük işçi sendikası IG Metall’in baş müzakerecisi Thorsten Gröger.
Gröger, maliyet kesintileri konusunda yönetimle yapılacak bir sonraki müzakere turundan önce 9 Aralık’tan önce “uyarı grevleri” yapılacağını söyledi ve görüşmeler kötü giderse çok daha kapsamlı eylemlerle tehdit etti. “Daha geniş çaplı endüstriyel eylem olasılığı var,” dedi. “Buna hazırız.”
Zorluklar, Almanya hükümetinin bu ayın başlarında üç partili iktidar koalisyonunun çöküşünün ardından harekete geçemediği bir zamanda ortaya çıkıyor. Almanya’nın yeni bir hükümete sahip olması birkaç ay sürebilir çünkü partiler arasındaki müzakereler 23 Şubat seçimlerinden sonra bile uzayabilir. O zaman bile, harcamaları kısıtlayan ülkenin anayasal borç freni, yeni koalisyonun ateş gücünü sınırlama olasılığı yüksek.
Almanya’da, ülkenin artan ekonomik sıkıntılarının VW’nin düşüşünden daha güçlü birkaç sembolü var. Düşen kârlar, Avrupa’daki durgun satışlar ve çekirdek Çin pazarındaki çöküş ortasında, otomobil üreticisi geçen ayın sonlarında Alman topraklarındaki fabrikaları kapatmayı planladığını duyurdu.
Elektrikli otomobil teknolojisine yapılan erken yatırımlar gecikmeler ve yüksek maliyetlerle boğuştu ve VW’nin ABD’li rakibi Tesla ve Çin’in BYD’sinin gerisine düşmesine neden oldu. ABD Başkanı seçilen Donald Trump, Avrupa ithalatlarına gümrük vergisi koyma tehdidini yerine getirirse, bu durum Alman fabrikalarındaki işçiler için zaten zor olan durumu daha da kötüleştirecektir.
VW’nin sıkıntıları, ülke genelindeki üreticilerin iş kaybetmesiyle Alman endüstrisi için daha genel bir benzetme niteliğinde. Kötü ekonomik haberlerin istikrarlı davul sesi, çelik üreticisi Thyssenkrupp’un 2030 yılına kadar 11.000’e kadar pozisyonu azaltabileceğini duyurmasıyla bu hafta daha da yükseldi.
Ancak otomotiv sektöründeki sıkıntı Almanya’yı özellikle sert vuracak. Endüstri, Almanya’daki üretim işlerinin yüzde 11’inden sorumlu ve otomobil markalarından tedarikçilerine kadar uzanıyor. Bosch, 3.500 kişiyi işten çıkaracağını duyurdu; ZF Friedrichshafen, 2030 yılına kadar en az 12.000 çalışanı işten çıkarmayı düşünüyor; Continental, dünya çapında 5.500 kişiyi işten çıkarmayı planlıyor.
Almanya’nın sıkıntıları, AB’nin ikinci büyük ekonomisi olan Fransa’nın kendi artan kargaşasıyla karşı karşıya olduğu bir zamanda Avrupa’yı yıpratıyor. Orada, aşırı sağcı figür Marine Le Pen, Başbakan Michel Barnier’in bütçesine karşı oy kullanarak ülkenin kırılgan koalisyon hükümetini devirmekle tehdit ediyor; bu hareket finans piyasalarında korku yaratacak.
Almanya’da, korkunç ekonomik haberler ve siyasi felç kombinasyonu, ülkenin planlanan 23 Şubat erken seçimleri öncesinde öfkeyi körüklüyor. Bu öfkenin, geleneksel olarak işçi sınıfının destekçisi olan ve zaten içler acısı anket sonuçlarıyla karşı karşıya olan Şansölye Olaf Scholz’un Sosyal Demokrat Partisi’ni (SPD) etkilemesi muhtemel.
VW’nin merkezi olan Aşağı Saksonya, SPD’nin kalesi olmaya devam ediyor ve parti otomobil üreticisiyle ayrılmaz bir şekilde bağlantılı. Eyalet, VW’de %20 hisseye sahip ve eyalet başbakanı, SPD’li siyasetçi Stephan Weil, yönetim kurulunda yer alıyor.
Şekil 2: Almanya’nın en büyük işçi sendikası IG Metall’in baş müzakerecisi Thorsten Gröger, “Zaman geçtikçe, birçok insanın bunun yapılmasından gerçekten öfkelendiğini de fark ediyoruz” dedi. | Ronny Hartmann/AFP, Getty Images ile
Weil, Alman gazetesi Süddeutsche Zeitung’a verdiği röportajda, “Devletin desteğiyle VW, son 75 yılda büyük ve küresel çapta başarılı bir şirket haline geldi,” dedi. Elektrikli otomobil üretmek için inşa edilen “pahalı yapıları sökmenin akıllıca olmayacağını” da sözlerine ekledi.
Weil’in önerdiği çözümler çok tanıdık: Elektrikli otomobil satın alımları için federal sübvansiyonları geri getirmek veya tüketiciler için vergi teşvikleri oluşturmak istiyor. SPD – Yeşiller ile birlikte – sübvansiyonlar yoluyla enerji fiyatlarını düşürerek enerji yoğun Alman endüstrisini daha geniş çapta canlandırmak istiyor.
Soru şu ki, politikacılar bunlar üzerinde anlaşabilse bile, bu tür hamleler Almanya’nın karşı karşıya olduğu muazzam yapısal sorunlar göz önüne alındığında yeterli olacak mı?
Rusya’nın Ukrayna’daki savaşı ve artan korumacılık, Almanya’nın ihracat modelinin temelini oluşturan küresel ticareti kökten değiştirirken, Alman politikacılar rahatsız edici bir gerçekle karşı karşıya: Ellerindeki düzenli araçlar yeterli olmayabilir.
Yeşiller Ekonomi Bakanı Robert Habeck Salı günü bir endüstri zirvesinde, “Zorluklar, son yıllardaki tartışmalarda ve siyasi kararlarda belki de kabul ettiğimizden daha derin ve daha büyük,” dedi.
Aşırı sağcı Almanya İçin Alternatif (AfD) partisinin ikinci sırada yer aldığı bir seçim öncesinde, ana akım partiler muhtemelen artan bir seçmen tepkisiyle yüzleşmek zorunda kalacak.
Baş müzakereci Gröger, “Volkswagen’deki durumu nasıl çözeceğimiz sorusu, endüstrinin gelecekteki sorunlarını bir bütün olarak nasıl çözeceğimize dair bir örnek,” dedi. Durumun aciliyetinin “güzel seçim kampanyası posterleri” değil, “somut siyasi eylem” gerektirdiğini ekledi.
Jordyn Dahl raporlamaya katkıda bulundu.
Orjinal Makale: Germany’s industrial bloodbath leaves politicians fumbling for answers
Photo: As Volkswagen threatens to shutter German plants for the first time in the company’s 87-year history, the politicians who have, for decades, protected workers from mass layoffs are struggling to come up with answers amid rising worker frustration. | Jens Schlueter/Getty Images
