1969 – 1975 Yılları Arasında Avrupa’da Yaşanan Terör Olaylarının Avrupa Tarihine Etkileri

Doğancan BAY

 

Analiz Özeti

SSCB (Sovyet Sosyalist Cumhuriyetler Birliği) ile ABD (Amerika Birleşik Devletleri) arasında başlayan Soğuk Savaş, dünyanın iki kutuplu sisteme dönüşmesine neden olmuştur. Bunun neticesinde dünya, Batı ve Doğu Bloku olarak ikiye ayrılmıştır. Batı Blokunu NATO (North Atlantic Treaty Organization) temsil ederken Doğu Blokunu da Varşova Paktı temsil etmiştir. Bu kutuplaşma, ideolojik farklılıkları da meydana getirmiştir. 1960’lı yıllarda tırmanan Sovyet-ABD gerilimi, terörizmi de beraberinde getirmiştir. Ancak bu dönemdeki terörizm, henüz uluslararası bir tehdit haline gelmemiştir (11 Eylül saldırılarına kadar). Soğuk savaş dönemindeki terörizm, henüz bölgesel tehdit taşıyan ve devlet destekli terör eylemlerinin gerçekleşebileceği korkusunu içeren bir dönem olarak görünmektedir. (William E. Smith, 2020)

Bu çalışmanın amacı, 1969 yılından itibaren Avrupa’da başlayan büyük terör olaylarının Avrupa tarihinde etkilerini anlatmaktır. Bu amaç doğrultusunda, 18 Şubat 1969 tarihli Zürih Havalimanı Saldırısı’ndan başlayıp 8 Eylül 1974’te düzenlenen Italicus Express Saldırısı’na kadar Avrupa’da gerçekleşen terör olaylarının Avrupa tarihine etkilerini incelemektir.  

 

 

Terörizm ve Terör Kavramı

Makalenin kavramsal çerçevesini oluşturan terörizm, insanlık tarihi boyunca devletlerin hep mücadele etmek zorunda kaldığı bir güvenlik sorunu olmuştur. Sivillerden askeri hedeflere kadar geniş bir hedef alma kitlesine sahip olan terörizmin ilk çıktığı günden bu yana önlenmesi hep zor olmuştur. Günümüzde ileri seviyelere gelen teknolojik gelişmeler, kitlesel iletişim araçlarının yaygınlaşması ve bilgi ağlarının gelişmesiyle terörizm önlenmesini zorlaştırmıştır. 11 Eylül saldırılarından sonra uluslararası bir sorun haline terörizm, günümüzdeki teknoloji ve kitlesel iletişimin gelişmesiyle birlikte istihbarat, güvenlik ve strateji politikalarının gelişimini etkilemiş ve karmaşık bir hale getirmiştir. Bu bağlamda terörizm, değişen dünya koşullarıyla birlikte değişiklik göstermekte olup her geçen gün daha ileriye giden teknolojiye bağlı elde etmekte olduğu yeni imkân ve yeteneklerle etkisini ve gücünü sürekli arttırmaktadır.

Fransızca’dan gelmekte olan terör kelimesi, en genel tanımıyla “korku salma”,”korkudan titretme” veya “yıldırma” anlamlarına gelmektedir. Terör kelimesi, kökü bakımından Latince “Terere” kelimesinden almaktadır. Eski Türkçede terör kavramı, “tedhiş” (dehşet) anlamına gelmektedir. (Y.Furkan Şen, 2015)

Terör kavramının evrensel bir tanımı olsa bile terörizm kavramının evrensel bir tanımı bulunmamaktadır. Bu bakımdan terörizm tanımıyla ilgili literatürde yüzlerce tanım ortaya çıkmaktadır. Terörizmin ortak bir tanımının yapılamaması, devletlerin terörizmi birbirinden farklı yorumlamasına neden olmuştur. Örneğin; ABD’ye göre terörizm, “siyasi-motifli şiddet” olarak görülürken, İngiltere’ye göre “eylem tehdidi”, İsrail’e göre “şiddet eylemlerine başvurarak tehdit eden insan grubu” olarak tanımlanmaktadır. Devletlerin yanı sıra uluslararası örgütler tarafından da terörizm, farklı tanımlanmaktadır. BM (Birleşmiş Milletler)’ye göre terörizm, “suikasttan farklı olup endişe uyandırmayı hedefleyen şiddet eylemi” olarak görülürken AB (Avrupa Birliği) ’ye göre “bir ülkeyi veya uluslararası örgütü istikrarsızlaştırmak; halkı korkutmak, hükümetin veya uluslararası örgütünü herhangi bir işi icra etmeye zorlamak için yapılan saldırılar” olarak tanımlanmaktadır. (Michael E. Smith, 2020) İşte bu bakımdan terörizm, yıllardır ortak bir tanımı olmayan, oldukça geniş anlamlara sahip ve net olmayan bir kavramdır.

Giriş

İkinci Dünya Savaşı’nın sonrasında SSCB ile ABD arasında başlayan Soğuk Savaş döneminden itibaren uluslararası sistem, çift kutuplu sisteme dönüştürülmüştür. Ayrıca bazı devletler iki tarafta da yer almayarak Bağlantısızlar Hareketi’ni kurmuştur. (Faruk Sönmezoğlu, 2009)

Soğuk Savaş döneminde iki kutup arasında Kore Savaşı, Küba Krizi ve Vietnam Savaşı gibi çatışmalar yaşanmıştır. (History Crunch, B.T) Bu çatışmalarla birlikte her iki kutup içerisinde de terör eylemleri meydana gelmiş, terör eylemlerinin sıklıkla gerçekleştiği yerlerden biri Avrupa olmuştur.

18 Şubat 1969 tarihinde Zürih Havalimanında düzenlenen terör saldırısı, 12 Aralık 1969 tarihinde İtalya’da düzenlenen Piazza Fontana saldırısı ve iki ay sonra İsviçre’de Swissair uçağına bombalı saldırı meydana gelmiştir. Ardından 6 Eylül 1970 tarihinde, biri Zürih, biri Frankfurt ve ikisi Amsterdam’da olmak üzere aynı anda kalkacak olan dört uçağın FKÖ (Filistin Kurtuluş Örgütü) tarafından kaçırılması Avrupa’da büyük skandal yaratmıştır.

1972 yılında Münih Olimpiyatları’nda yaşanan katliamın ardından Avrupa’nın terörizm tehdidi açısından oldukça riskli bir bölge olduğu görülmüştür. 5 Eylül 1972 tarihinde FKÖ’nün İsrailli sporcuların kaldığı apartmana baskın yaparak iki kişiyi öldürmesi, dokuz kişiyi rehin alması ve ardından bu rehineleri öldürmesi uluslararası olimpiyat oyunlarında güvenlik zafiyetinin olduğunu göstermiştir. Ardından Leonardo Da Vinci Havalimanı’na ve Italicus Expressus trenine yapılan bombalı saldırı, Avrupa’da terörizmin ne kadar büyük bir tehdit olduğunu göstermiştir.

  1. Zürih Havalimanı Saldırısı (18 Şubat 1969)

18 Şubat 1969 tarihinde Zürih Havalimanı’ndan kalkışa geçen uçağa FKÖ militanları tarafından ateş açılmıştır. Uçakta bulunan Mordechai Rahamim isimli gizli İsrail ajanı, saldırıyı önlemek için çatışmaya girmiş ve çatışma sonucunda militanların liderini öldürmüştür. Ardından İsviçre’nin güvenlik kuvvetlerinin de devreye girmesiyle üç saldırgan tutuklanmıştır. Saldırıyı önleyen Rahamim, cinayet nedeniyle tutuklandıktan sonra İsrail ajanı olduğunu itiraf etmiştir. Bir ay sonra Rahamim serbest kalırken diğer üç saldırgan 12 yıl hapis cezasına çarptırılmıştır. (Swiss Info, 2019)

Bu olaylar zinciri, Avrupa’da ilk başta ilgi çekmese de, terör saldırılarının artacağını ve güvenlik açıklarının ortaya çıkacağını göstermiştir. Bu saldırı, ardı ardına Avrupa’nın birçok yerinde gerçekleşecek terör saldırılarının başlangıcıdır.

 

  1. Piazza Fontana Terör Saldırısı (12 Aralık 1969)

12 Aralık 1969 tarihinde İtalya’nın Milano kentinde Piazza Fontona’nın merkezinde bir bombalı saldırı düzenlenmiştir. Patlamadan kısa bir süre sonra Roma ve Milano kentinde üç bombalı saldırı daha gerçekleşmiştir. Bu saldırılar, İtalya’yı şaşkınlığa ve uzun yıllar sürecek derin bir kargaşaya sürüklemiştir. Patlama sonucunda 16 kişi hayatını kaybetmiş ve 90’ın üzerinde kişi yaralanmıştır.

Saldırıdan yapılan araştırmalar ve elde edilen istihbaratlar sonucunda saldırının neo-faşist terör saldırısı olduğu tespit edilmiştir. Bu saldırı, İtalya’da uzun yıllar devam edecek neo-faşist saldırıların ilk ayağını oluşturmuştur. (Giovanni Mario Ceci, 2013)

Piazza Fontana Saldırısı, gerek İtalya gerek Avrupa tarihinde unutulmayan terör saldırılarından biri olarak tarihe geçmiş ve 2020 yılında Netflix’te ‘Piazza Fontanayı Haturlıyorum’ isimli bir filme konu olmuştur. (Netflix, 2020)

 

  1. Swissair Flight 330 Terör Saldırısı (21 Şubat 1970)

12 Aralık 1969 tarihinde İtalya’nın Milano ve Roma şehirlerinde yaşanan bombalı saldırılarla birlikte terörizm, artık Avrupa’da kendisini göstermeye başlamıştır. 20 Şubat 1970’de İsviçre’nin Würenlingen şehri üzerinden geçmekte olan yolcu uçağı, arka kargo kısmında bomba patlaması sonucu ormanlık araziye düşmüş,  saldırıdan sonra terör saldırısının FKÖ’ye ait olduğu tespit edilmiştir. Saldırı sonucunda 37’si yolcu ve 9’u mürettebat olmak üzere 47 kişi hayatını kaybetmiştir. (Swiss Info, 2016)

Saldırıyı düzenleyenlerin tutuklanmasıyla birlikte yargılama süreci yaklaşık 30 yıl sürmüş, suçlular 2000 yılında beraat edilmişlerdir. Bu durum İsviçre’nin FKÖ’nün gelecekte yapabileceği herhangi bir terör saldırısına karşı çekince duyduğunu göstermektedir. (Swiss Info, 2020)

 

  1. Gökyüzünde Terörizm: 6 Eylül Terör Olayları (6 Eylül 1970)

FKÖ, 6 Eylül 1970 tarihinde biri Frankfurt, biri Zürih ve ikisi Amsterdam’dan aynı gün ve saatte kalkacak dört uçağı kaçırmıştır. Uçağın indirilmesine ve uçaktaki rehinelerin tahliye edilmesine ilişkin talepler FKÖ tarafında reddedilmiştir. Kaçırılan uçaklar Ürdün’e indirilmiş ancak uçaklardaki rehineler serbest bırakılmamıştır. FKÖ, 11 Eylül tarihinde bütün rehineleri serbest bırakmıştır. (Greelane, 2020)

Can kaybı olmamasına rağmen, rehinelerin indirildiği uçaklardan biri, örgüt üyeleri tarafından tahliyenin ardından patlatılmış, patlama anının görüntüleri, canlı yayın yapan medya kuruluşları tarafından kayıt edilmiştir. (ABC, 2016)

 

  1. Münih Olimpiyatları Katliamı (6 Eylül 1972)

Münih Olimpiyatları, gerek Almanya gerek Avrupa için sosyokültürel açıdan oldukça önemli bir organizasyondur. Dünyanın birçok ülkesinden sporcuların katıldığı organizasyonda 5 Eylül 1972 tarihinde İsrail sporcularının ve teknik heyetin bulunduğu apartmana FKÖ tarafından silahlı baskın yapılmış, saldırıya direnen iki sporcu öldürülürken,  kalan İsrailli sporcular rehin alınmıştır. Saldırganlar, İsrail’de tutuklu olan iki yüz Arap ve iki kişinin (Kızıl Ordu Örgütü mensubu) serbest bırakılmasına karşılık rehineleri serbest bırakıp bir helikopterle bulundukları yerden ayrılmayı talep etmişlerdir. Saldırganların talebine İsrail’in olumsuz yanıt vermesiyle saldırganlar, yanlarına rehineleri de alıp helikopterle ayrılmayı talep etmiştir. Bu teklifi İsrail kabul etmiş, getirilen helikoptere binerken tuzak kurulduğunu anlayan saldırganlar, ellerindeki bütün rehineleri katletmiştir. (Alexander B. Calahan, 1995)

Bu terör saldırısı, Avrupa tarihinde derin izler bırakmıştır. Güvenlik açığının olmayacağı varsayılan bir organizasyonda yaşanan bu katliam, uzun bir süre Avrupa’da olimpiyatların düzenlenmemesine neden olmuş ve sadece Avrupa’da değil, uluslararası alanda büyük bir etki yaratmıştır. Her sene düzenlenen ve dünyadan birçok ülkenin katıldığı uluslararası yetkinliğe sahip bir turnuvada güvenlik açığının olması büyük bir skandaldır.

 

  1. Leonardo Da Vinci Havalimanı Saldırıları (17 Aralık 1973)

Avrupa’da Münih Katliamı’nın etkileri sürerken 17 Aralık 1973 tarihinde Roma şehrindeki Leonardo Da Vinci Havalimanı’nda kalkışa geçmekte olan bir uçağın içinde FKÖ mensubu saldırganlar ateş açmaya başlamıştır. Saldırı sonucunda 33 kişi hayatını kaybetmiştir.  (Radoslaw Wolniak, 2019) Uçağı işgal edip ateş açtıktan sonra saldırganlar, yanlarına sağ kalan rehineleri alıp başka bir uçağa binerek ayrılmış, Atina’da durduktan sonra yeniden kalkışa geçmiştir. Beyrut’a inmeyi planlayan saldırganlar, Lübnan hükümeti tarafından inişe izin verilmeyince Şam’a yönelmiş, Şam’da kısa bir mola verdikten sonra Kuveyt’e kalkışa geçmişlerdir. Kuveyt’te indikten sonra rehineleri de serbest bırakan saldırganlar, teslim olmaya karar vermiştir. (New York Times, 1973) Zafer işaretleriyle havalimanından çıkarılan saldırganlar, hem Avrupa’ya hem de dünyaya terörizmin önemli bir tehlikeli olduğunu bir kez daha göstermiştir.

 

  1. Italicus Express Terör Saldırısı (4 Ağustos 1974)

İtalicus Express, Roma’dan kalkıp Münih’e giden bir gece seferi olup,  4 Ağustos 1974 tarihinde tren, Bologna kentinde seyir halindeyken tren içerisinde bir bomba patlamıştır. Patlamanın sonucunda 12 kişi hayatını kaybedip 48 kişi yaralanmıştır. Saldırıyı İtalya’da bulunan Kara Düzen Faşist Örgütü (Ordine Nero) üstlenmiştir. (Dario Azzelini, 2010)

Patlamanın gerçekleştiği Bologna şehri, sol kesimin yoğun olduğu ve belediye başkanın İtalyan Komunist Partisi üyesi olduğu bir yerleşim yeridir. İtalya’da o dönem İtalyan Demokrat Partisi iktidardadır. (Bruce Hoffman, 1984)

Kara Düzen Faşist Örgütü, bu terör saldırısıyla hem İtalya iktidarı olan İtalyan Demokrat Partisi’ne hem sol kesimin güçlü olduğu Bologna’da saldırıyı gerçekleştirerek sol kesime de gözdağı vermiştir. Avrupa’da terörizmin son bulması, bunun için Avrupalı devletlerin ortak bir iş birliği ve güvenlik politikası olmasını gerektirmiştir.

 

Sonuç Yerine

 

1960’lı yıllarda Doğu – Batı bloğu arasında yaşanan rekabet ve gerginlikler, dünyanın birçok yerinde terör eylemlerinin yaşanmasına sebep olmuştur. Özellikle İtalya, İsviçre ve Almanya gibi Avrupa ülkelerinde etkisini gösteren terör olayları, güvenlik açısından Avrupa devletlerinin imajını uzun süre olumsuz etkilemiştir. 1970’deki Swissair uçağının düşürülmesi, D-C 9 Uçağı’nın bir bombalı saldırıyla düşürülmesi, 6 Eylül 1970’de Avrupa’daki dört uçağın aynı anda kaçırılması, İtalya’nın en ünlü havalimanlarından biri olan Leonardo Da Vinci Havalimanı’na teröristlerin kolayca girip saldırı düzenlemesi Avrupa’nın hava ulaşımı açısından riskli bir bölge haline gelmesine neden olmuştur. 1972’deki dünyaca bilinen ve Avrupa’nın uluslararası sistemdeki imajı için önemli bir yeri olan Münih Olimpiyatları’nda yaşanan katliam, Avrupa’yı derinden etkilemiştir.

Avrupa’yı derinden etkileyen terör olaylarına rağmen Soğuk Savaş dönemi bir tarafta sosyalist ideolojiyle yönetilen Doğu Avrupa ile liberal ideolojiyle yönetilen Batı Avrupa’nın güvenlik ve savunma politikalarında ortak hareket etmesi mümkün olmamış, kıtanın iki tarafında da devletler terörizme karşı güvenlik ve savunma politikalarını geliştirmekte farklı hareket etmeye devam etmiştir. Buna en iyi örnek, Batı Avrupa’nın Doğu Avrupa’yla ortak hareket etmeyerek terörizm, uyuşturucu kaçakçılığı vs. organize suçlara karşı güvenlik mekanizmalarını geliştirmek amacıyla “TREVI” adlı güvenlik kurumunu kurmasıdır. Her ne kadar “TREVI” adlı güvenlik kurumu, sadece Batı Avrupa’da faaliyet göstermiş olsa da ileriki yıllarda AB’nin kuruluş sürecinde Europol, Eurojust ve AB Terörle Mücadele Koordinatörlüğü gibi güvenlik kurumlarının kurulmasının da temelini atmıştır.

Sonuç olarak, 1969 yılında Zürih Havalimanı’nda ki saldırıdan başlayarak 1975 yılında Italicus Express’e düzenlenen terör saldırılarına kadar Avrupa’da yaşanan terör eylemleri, Avrupa tarihinde yaklaşık 50 yıl geçmesine rağmen unutulmayan, hatırlandıkça utanç ve hüzün veren derin izler bırakmıştır.

 

Doğancan BAY | EUROPolitika Dergisi Yazarı 

Milli Savunma Üniversitesi, Güvenlik Araştırmaları, Doktora Öğrencisi

 

Referanslar

 Azzelini D. , “Italy, Gladio 1970s-1980s”, Cornell University, Mayıs 2010, S. 3, Erişim Adresi (11.07.2021): [https://www.researchgate.net/publication/338700813_Italy_Gladio_1970s-1980s]

Calahan. B. A. , “Arab Hıjackers Land In Kuwaıt; Hostages Freed”, Marine Corps Command and Staff College (U.S.), Federation of American Scientists (FAS), Nisan 1995, Erişim Adresi (11.07.2021): [https://fas.org/irp/eprint/calahan.htm]

Ceci Giovanni M. , “The Explosion of İtalian Terrorism and The Piazza Fontana Massacre Seen by The United States, Universita degli Studi Roma Tre”, İtalya, 9 Şubat 2013, Erişim Adresi (02.07.2021): [https://dialnet.unirioja.es/descarga/articulo/4277977.pdf]

Davis P. , “Plane wreckage at Dawson’s Field”, 11 Ağustos 2016, Erişim Adresi: (12.07.2021): [https://www.abc.net.au/radionational/programs/rearvision/plane-wreckage-at-dawson%E2%80%99s-field.jpg/7721266]

Greelane, “1970 Filistinli Kaçırma Sırasında Ne Oldu ?”, 31 Ocak 2019, Erişim Adresi (11.07.2021): [https://www.greelane.com/tr/be%c5%9feri-bilimler/sorunlar/palestinian-hijackings-of-jets-to-jordan-2353581/]

Hoffman B. , “Right-Wing Terrorism in Europe Since (1980)”, RAND, Ekim 1984, S. 7, Erişim Adresi (10.07.2021): [https://www.rand.org/content/dam/rand/pubs/papers/2005/P7029.pdf]

New York Times, “Arab Hıjackers Land In Kuwaıt; 17 Aralık 1973, Hostages Freed” Erişim Adresi (07.07.2021):  [https://www.nytimes.com/1973/12/19/archives/arab-hijackers-land-in-kuwait-hostages-freed-in-return-5-guerrillas.html ]

Netflix, “Piazza Fontana Katliamı”, 2020, Erişim Adresi (02.07.2021): [https://www.netflix.com/tr/title/81411152]

Smith M. E. , “Uluslararası Güvenlik”, Çev: Prof. Dr. Erhan Büyükakıncı,  Felix Kitap, Ocak 2020, S. 223.

Sönmezoğlu Y. F. , “Bağlantısız Üçüncü Dünya’dan “Çevre Ülkeleri’ne”, İstanbul Üniversitesi, Siyasal Bilgiler Fakültesi Dergisi, Ekim 2009, S. 4, Erişim Adresi (26.06.2021): [https://dergipark.org.tr/tr/download/article-file/5282]

Swiss Info, “Unanswered Questions Remain İn 1970 Swissair Crash”, 21 Ocak 2016, Erişim Adresi: (10.07.2021): [https://www.swissinfo.ch/eng/palestinian-suspicions_unanswered-questions-remain-in-1970-swissair-crash/41908632]

Stephens T. , “ Goodbye Everybody’: The Swissair 330 Disaster “, Swiss Info, 21 Şubat 2020, Erişim Adresi (10.07.2021): [https://www.swissinfo.ch/eng/wuerenlingen-plane-crash_-goodbye-everybody—the-swissair-330-disaster/45563898]

Şen Y. F. , “Terörün Toplumlar Üzerindeki Sosyo-Ekonomik Etkilerine Bakış: Pkk Terörü Ve Ağrı Gerçeği“, Ağrı İbrahim Çeçen Üniversitesi Sosyal Bilimler Enstitüsü Dergisi,  22 Temmuz 2015, S.20, Erişim Adresi (21.06.2021): [https://dergipark.org.tr/tr/download/article-file/17481]

Wolniak R. , “Aviation terrorism and its impact on the aviation industry”, Silesian University of Technology Publishing House, 2019, S. 299, Erişim Adresi (08.07.2021): [https://www.polsl.pl/Wydzialy/ROZ/ZN/Documents/zeszyt%20134/Wolniak%201.pdf]

Tognina A. , “The day Palestinian militants attacked Zurich Airport”, Swiss Info, 18 Şubat 2019, Erişim Adresi (11.07.2021): [https://www.swissinfo.ch/eng/on-this-day_the-day-palestinian-militants-attacked-zurich-airport/44764660]

Total
0
Shares
Previous Post

Fransa’da Bölgesel Seçimler Başkanlık Seçimlerinin Provası Olabildi Mi?

Next Post

İran-ABD Çıkmazında Avrupa’nın Duruşu

Related Posts