ANALİZ (Çeviri)
Altın Şafak vakası, ülkenin iflasından sonra siyasi sahnede dinamik olarak göründüğü andan itibaren suç örgütü olarak hüküm giydiği, bugüne kadar aklıma Hoca ile ilgili çok iyi bilinen bir anekdotu getirdi.
Geniş ailesiyle bir odada yaşayan fakir bir aile babası, Hoca’ya gidip, sıkıntılı ailesi daha rahat nefes alabilsin diye büyük bir ev istedi.
“Sevgili Hoca, daha büyük bir ev istiyoruz, eşim ve ben, çocuğumuz ve akrabalarımız tek bir odada bir arada yaşayamayız,” diye haykırdı talihsiz adam.
Hoca ona bahçesinde hiç hayvan olup olmadığını sordu.
” Var ” diye yanıtladı. Hoca ona “O zaman bu gece tavuklarını da yanınıza alın,” diye öğütledi
Adam onları da alır ve ertesi sabah Hoca’ya gider.
“Sevgili Hocam , daha kötü durumdayız ,hayvanlar da bizimle birlikte kaçtı .”
Hoca ona “Başka hayvanlarınız var mı?” diye sordu. ” var” dedi adam, “köpek ve kedi.” “Onları bu gece bir alın getirin.”
Zavallı adam onları alır ve ertesi sabah teselli edilemez bir şekilde ağlamaya başlar.
Hoca ona tekrar sorar, “bahçede hiç eşşek var mı?” “Evet,” diye yanıt verir Adam. “Onu bu gece al ve yarın gel.”
Ertesi gün teselli edilemeyecek bir hale gelir. Hoca ona “Bu gece eşeği dışarı çık ve yarın gel” der.
Ertesi gün adam mutludur ve der ki:
“Teşekkürler Hoca’m, biraz daha iyiyiz.”
“Öyleyse bu gece tavukları, yarın köpeği ve yarından sonraki gün kediyi çıkar .”
Adam böyle yapar ve mutlu bir şekilde Hoca’ya gider ve yardımları için ona içtenlikle teşekkür eder ve der ki: “Sağ ol Var ol Hoca, şimdi daha rahat nefes alıyoruz, çok teşekkür ederiz, çok yaşa!”
Bu durumu düşünecek olursanız, Altın Şafak, ülkenin iflasından sonra “ev ” ‘e koyduğumuz tüm hayvanlardı. Açık konuşmak gerekirse, yaratıklardı.
Siyasi Sistem, Altın Şafak’ın ülkeyi iflasa götüren çürümüş siyasi sistemini yıkmanın çok yararlı olabileceğine karar verdi. Böylece, Oligark – kanal yöneticilerinin de yardımıyla halkın öfkesinin bir kısmı oraya kanalize edilsin ve başlarına bir kaza gelmesin diye Altın Şafak’ı övgülerle yağdırdılar. Altın Avcıları Parlamento’ya girdiğinde, faşist oldukları için diğerlerinin hepsi demokrattı. Mükemmel bi durulama yöntemi…
İflastan On yıl sonra, Altın Şafak ın kendileri için faydasız olduğuna inandılar ve partiden ayrıldılar .
“Ev” ise 2010’daki ile aynı durumdaydı .
Hükümette Yeni Demokrasi var, 2010’dan önce Kamu borcu olan ve Muhalefet partisi Şimdi SYRIZA olarak adlandırılan PASOK. Yıllardır ülkede hiçbir şeyin değişmeyeceğini garanti edenler de ikilemdedir. Oligarklar aynı, büyük gazeteciler aynı, herkes yerinde. Değişen bişey yok .
Ancak bazıları adaletin yerine getirildiğini iddia ediyor. O halde Adalet nasıl kazandı?
Ülkenin iflasından önce Altın Şafak yoktu.
Yunanistan’ın 2010’daki sorunu faşizm değil, iflastı.
Ve ülkenin iflası için adaletin yerine getirilmesi gerekiyordu, Bu ise asla gerçekleşmemiş bir şeydi.
Tabii canavarlar eve girdikçe, bazı Memorandaları geçti, Yunanistan ipotek edildi, Yüzbinlerce Rum ülkeyi terk etti, birçoğu yok edildi ve benzeri şeyler olurken, Yunanlılar kim faşist kim çelişki diye birbirlerini öldürüldü.
On yıl sonra, Altın Şafak Canavarları artık evden çıktılar, tüm çürümüş siyasi sistemi silip süpürürken, kendilerini mahkum eden Adaleti de yıktılar .
Altın Şafak ülkenin bütün ‘kurumları’ için çok faydalı bir parti.
Evet, sadece Yunanistan yeni bir iflasla karşı karşıya.
Aynı partilerle, aynı Oligarklarla, aynı adaletle, aynı oyuncularla… siyasi sistemi cezalandırmak için.
Anladığınız gibi, Ülkenin yeni iflası için de adalet yapılamaz.
Sistem ne yapacak şimdi?
Yeni bir Altın Şafak kurulacak. Daha modern, daha az kabadayılı, daha çok takım elbiseli…
Yunanlılar ne yapacak?
Her şeyden önce, birçok kişi Yeni Altın Şafak’a oy verecek.
Daha sonra kimin faşist, kimin anti-faşist olduğu konusunda birbirlerini öldürmeye başlayacaklar, Yeni Memoranda ise beşe beş geçecek.
Altın Şafak’ın kınanmasıyla Adaletin kazanıldığına inanmıyorum.
Burda Siyasi sistem ve Oligarklar kazandı.
Elbette , Yunanistan’da sürekli kazanan tek şey aptallıktır.
Yeni Altın Şafak’ın yeni kurbanlarına gösterilecek adaleti kutlamak üzere on yıl sonra mahkemede görüşürüz.
Çeviri: Didem ŞİMŞEK | EUROPolitika Dergisi Editör Yardımcısı
Photo: Η Χρυσή Αυγή σαν ανέκδοτο του Χότζα
Orijinal Makale: Η Χρυσή Αυγή σαν ανέκδοτο του Χότζα