Nilfem BAYKAN’ın Analizi
10 Şubat 2020 tarihinde CDU (Hristiyan Demokrat Birlik) Genel Başkanı ve aynı zamanda Savunma Bakanı olan Annegret Kramp-Karrenbauer’in CDU parti liderliğinden istifa etmesi hem Alman iç basınının hem de Avrupa basının gündemine oturmuştu. Angela Merkel’in halefi olarak gösterilen Karrenbauer, CDU (Hristiyan Demokrat Birlik) için yeni bir parti lideri belirlenene kadar görevde kalacağının ve parti lideri belirlenme sürecinde de etkin rol alacağını beyan etmişti. Peki Annegret Kramp-Karrenbauer’in yerine gelecek isim ve belki de 2021 seçimlerinde Almanya’nın başına geçecek isim kim olabilir? Potansiyel adaylar, Almanya’nın yakın gelecek projeksiyonu ve Avrupa’ya etkisi…
CDU Genel Başkanlığı Almanya İçin Ne İfade Ediyor?
Almanya’da hükümetin tek parti altında kurulabilmesi için bir partinin diğer tüm partilerin toplam oy oranından fazla oy alması gerektiğinden dolayı Almanya bir koalisyonlar ülkesi olarak nitelendiriliyor[1].
Distribution of seats in the 19th German Bundestag
2019 federal meclis seçimlerine göre, Alman federal meclisi 6 gruptan oluşuyor. CDU/ CSU (Hristiyan Demokrat Birlik/ Hristiyan Sosyal Birlik) parlamentoda 246 koltuk sahibi olarak çoğunluğu oluştururken, SPD (Sosyal Demokrat Parti) ise 152 koltuk ile ikinci çoğunluğu temsil ediyor.[2] Bu nedenle CDU, CSU, SPD üçlüsü “Büyük Koalisyon” olarak adlandırılıyor. CDU/CSU/SPD üçlü koalisyonu diğer partilere göre mevcut koltuk üstünlüklerini halen koruyor olsalar da, 1953-2017 yılları arasında dağılan grafikte de görüleceği üzere, özellikle CDU/CSU tabanlarında ciddi bir oy erimesi söz konusu.
Alman Seçimlerinde CDU ve SPD ‘nin Yıllara Göre Oyları (1953 – 2017)
Bundan da fazlası, 2018 yılında gerçekleşen genel seçimlerde Hristiyan Demokratlar oy kaybetmeye devam etti. Merkel, çeşitli parti içi anlaşmazlıklar nedeni ile 18 yıl görev yaptığı genel başkanlıktan ayrıldığını açıkladı. Bunun üzerine 7 Aralık 2018’de sonuçlanan seçimlerde Saarland eyaletinde popüler bir siyasetçi olan Annegret Kramp-Karrenbauer göreve geldi. Karrenbauer Merkel’e yakın bir politika izleyeceği imajını verse de, bir yandan da Merkel’e göre daha sağ pozisyonda olan sığınmacı politikası, zorunlu askerlik ve çifte vatandaşlık konusundaki görüşleri nedeni ile şansölye olması durumunda Hristiyan Demokratları sağa kaydıracağının sinyallerini veriyordu.
Annegret Kramp-Karrenbauer’i istifaya yönlendiren en büyük etkenlerden biri Thüringen etkisi oldu. Almanya’nın Thüringen eyaletinde aşırı sağcıların desteklediği aday Thomas Kemmerich’in AfD (Almanya İçin Alternatif) ve CDU (Hristiyan Demokrat Birlik Partisi) desteğiyle başbakan seçilmesi üzerine CDU içindeki gerilim daha da alevlendi. Seçimin ardından Merkel, parti güvenilirliğine zarar verdiği gerekçesi ile Thüringen’de yeni seçimler yapılmasını önerdi.[3] Kemmerich 24 saat içerisinde istifa etmiş olsa da CDU içindeki gerilim dinmedi ve Karrenbauer’in istifasını tetikleyen en büyük etkenlerden biri oldu.
Karrenbauer istifasının ardında yatan diğer bir neden ise CDU parti liderliği ve başbakanlığın ayrılması oldu. 2005’ten beri görevde olan Merkel, yalnızca Alman ekonomisi için güven sembolü olarak kalmıyor, aynı zamanda AB ve dünya sahnesinde de istikrar sembolü olarak görülüyordu. Merkel’in genel başkanlık koltuğunu bıraktığı Karrenbauer ise bu güç dengesini sağlayamadı, diğer bir ifade ile Merkel’in koltuğunu dolduramadı.
AKK kamuoyuna istifasını duyururken, “Bazıları gelecekte de huzur vermeyecek. Başbakanlık ve parti başkanlığının ayrılması, başkan adayının kim olacağı sorusu CDU’yu güçlü olması gerektiği bir zamanda zayıflatıyor.”[4] açıklamasında bulunmuştu. Karrenbauer’in bu açıklaması, daha sert ve muhafazakar sinyaller verdiği için CDU tarafından istifaya zorlanmış olabileceğinin bir göstergesi niteliğinde.
Kısa Vadede CDU’yu Neler Bekliyor?
Annegret Kramp-Karrenbauer yalnızca CDU parti başkanı olarak değil aynı zamanda gelecek dönemde aday olmayacağını açıklayan Merkel’in halefi, yeni şansölye olarak görülüyordu. Bu nedenle hali hazırda parti içi karışıklıklar ile uğraşan CDU için Karrenbauer’in istifası büyük bir darbe oldu. Bu durum Avrupa basınında CDU’nun karşı karşıya olduğu en derin krizlerden biri olarak nitelendiriliyor. [5]
Karrenbauer istifası kısa vade etkilerini göstermeye başladı. 24 Şubat’ta yapılan Hamburg eyalet parlamentosu seçimlerinde CDU ilk turda büyük yenilgiye uğradı. Hamburg’daki ilk sonuçlara göre Yeşillerin oy oranları beş yıl öncesine kıyasla ikiye katlanıp %24,1’e çıkarken, CDU yaklaşık %11 oy oranıyla eyaletteki üçüncü parti oldu.[6] Kesin olmayan seçim sonuçlarına göre CDU parti tarihinde bugüne dek kaydedilen en büyük yenilgiyi yaşadı.
Kısa vadede yaşanan olumsuz etkiler, CDU’yu uzun vadede daha büyük tehlikelerin beklediğinin göstergesi. CDU içindeki karışıklığın bir an evvel çözülmesi gerekiyor, aksi takdirde CDU yalnızca eyalet seçimlerinde oy kaybı yaşamakla kalmayacak. Karrenbauer’in istifası aynı zamanda potansiyel adaylar arasında güç vakumunu tetikleyip, “Büyük Koalisyon” un çöküşüne ve dolayısıyla bu partilerin (CDU/CSU/SPD) gelecek seçimdeki oylarında radikal düşüşlere neden olabilir. Çünkü adaylar arasında genel başkanlık pozisyonu şansölyelikten önceki son basamak olarak görülüyor. Bu nedenle adaylar parti geleceğinden ziyade, bir anlamda şansölye olmak için yarışacaklar.
Avrupa basınında ise Karrenbauer’in istifasının, Merkel’in istifasını tetikleyebileceği, tetiklemese bile, Merkel’in karışıklığı temizlemek için istifa etmesi gerektiğine yönelik eleştiriler mevcut.[7] Fakat, Merkel’in böylesi bir kriz döneminde istifa etmesi CDU için intihar niteliği taşıyacaktır. 2005’ten bu yana istikrarlı bir politika izleyen Merkel, şu an için CDU’yu “toparlayabilecek” tek kişi olarak görünüyor. Ancak, parti için yeni lider kısa sürede belirlenirse Merkel’in koltuğunu devretmesi de olası…
Potansiyel Adaylar Kimler? Adayların Belirlenmesinde Kim Etkin Rol Oynayacak?
“Gelecekte CDU’ya kimin liderlik edeceği ya da başbakan adayı olacağı meselesine karışmayacağım. Benim tarihten çıkardığım tecrübe, seleflerin böyle bir şeyden uzak durması gerektiği yönünde. Ben de buna uyacağım.”[8]
Merkel her ne kadar CDU’nun bir sonraki liderinin belirlenmesinde etkin rol oynamayacağını beyan etse de süreci yakından takip edeceği ve doğrudan olmasa da dolaylı olarak yeni liderin belirlenmesinde rol alacağı aşikar. Diğer yandan mevcut CDU lideri Annegret Kramp-Karrenbauer istifasını kamuoyuna açıklarken başbakan adayı sürecini yürüteceğini ve başbakan adayı belirleninceye dek parti başkanı olarak kalacağını açıkça belirtmişti. Bu nedenle potansiyel adayların hem Merkel, hem de Karrenbauer ikilisine olan politik yakınlıkları ilerleyen dönemde önem arz edecek.
Potansiyel adaylar arasında Kuzey Ren Vestfalya Başbakanı Armin Laschet, eski CDU Parlamenter Lideri Friedrich Merz ve Sağlık Bakanı Jens Spahn’ın yanı sıra Schleswig-Holstein Eyaleti Başbakanı Daniel Günther ve CDU’nun Bavyera eyaletindeki kardeş partisi Hristiyan Sosyal Birlik Partisi (CSU) lideri ve Bavyera Başbakanı Markus Söder ve CDU’lu Federal Meclis Dış İlişkiler Komisyonu Başkanı Norbert Röttgen gösteriliyor.
ARMİN LASCHET
Armin Laschet, Almanya‘nın alana göre dördüncü, nüfusa göre birinci eyaleti olan Kuzey Ren Vestfalya’nın Başbakanı. Laschet 2018 yılında yapılan seçimde CDU genel başkanlığı için adaylığını koymamıştı. Seçim öncesinde basından gelen, kral yapıcı olup olmayacağı sorusuna Laschet “Kral yapıcılar Kral olamaz!” yanıtını vermişti.[9] Bu da Laschet’in uzun dönem hedefinin CDU parti liderliğinden ziyade şansölyelik olduğunu düşündürüyor. Eğer Laschet’in böyle bir hedefi varsa mevcut durum bu hedefine oynaması açısından şimdilik uygun. Nitekim, Almanya için erken seçim olmasa bile, 2021 seçiminde Merkel aktif siyasetten çekileceğini açıklamıştı.
Angela Merkel’e olan yakınlığı ile bilinen Laschet, adaylar arasındaki liberal isimlerden biri. Bu nedenle muhafazakarlar tarafından, uyguladığı göç ve uyum politikaları kimi zaman eleştirilse de güvenlik politikası konusunda sert bir tutum izlemesi muhafazakar tabanın bir kısmını elinde tutmasını sağlıyor.
Laschet, adaylık hakkında henüz somut bir açıklama yapmamış olmasına rağmen FDP (Hür Demokratik Parti) kanadından destekleneceğinin açık sinyallerini şimdiden aldı. FDP Başkan Yardımcısı Wolfgang Kubicki, Laschet hakkında “Diğer insanları kazanabilecek ve birleştirebilecek biri, tam da bu yüzden şansölye adayı olacağını düşünüyorum.” açıklamasında bulundu.[10]
FRIEDRICH MERZ
2000-2002 yılları arasında CDU / CSU parlamento grubu başkanı olarak görev yapan Friedrich Merz, Aralık 2018’de CDU liderlik seçiminde adaylığını açıkladı. Fakat Karrenbauer’in %51,7’lik oy oranına karşı aldığı %48,2 ile seçimden mağlup olarak ayrılmasının üzerine, CDU Genel Başkan Yardımcılığı veya parti yönetiminde başka bir göreve talip olmadığını ifade etti.
Merz kendisini sosyal olarak muhafazakâr ve ekonomik olarak liberal olarak tanımladı ve CDU’nun muhafazakâr ve iş yanlısı kanatlarının bir temsilcisi olarak tanımlıyor.[11] Ayrıca radikal olarak kısıtlanmış göç yasalarını savunuyor.
Friedrich Merz, son girdiği seçim yarışında her ne kadar Karrenbauer’e yakın bir sonuç elde etmiş olsa da, adaylığını tekrar koyması durumunda sonuç bu kadar pozitif olmayabilir. Karrenbauer’in istifasının ardından CDU içerisinde daha da şiddetlenen iç karışıklıklar Merz’in bir önceki seçimde almış olduğu %48,2’lik oyun düşmesine neden olacaktır. İlerleyen dönemlerdeki şansölye pozisyonu açısından baktığımızda ise Merz’in nasıl bir koalisyon kuracağı belirsiz olduğu için kendisini zorlu bir yarışın beklediği söylenilebilir.
JENS SPAHN
Sağlık Bakanı ve CDU’nun en genç üyesi olan Jens Spahn da ismi geçen adaylar arasında yer alıyor. 39 yaşındaki Spahn potansiyel adaylar arasındaki en genç isim, bu nedenle kuşak değişimini temsil ediyor.
Geçtiğimiz yıllarda “Leitkultur” (Alman egemen kültürü) vurgusu yaptığı için Spahn sağın adayı olarak görülüyordu. Fakat, son zamanlarda daha ılımlı politika sinyalleri veren Spahn, Almanya’da popüler bir figür haline geldi. Hatta CDU’nun aşırı sağa kayması konusunda dikkatli olunması gerektiğini vurguladı.[12] Ancak Spahn’ın diğer adayların arasından çıkıp liderliği alması pek olası görünmüyor. “İstikrar” konusunda oldukça ısrarlı olan Almanya için Spahn, söylemlerinin değişkenliği nedeni ile CDU liderliği için doğru isim olarak görülmeyecektir.
DANİEL GÜNTHER
Kendisi henüz somut bir açıklama yapış olmasa da, Schleswig-Holstein Eyalet Başbakanı olan Daniel Günther de potansiyel aday gösterilen isimler arasında. Aslında Günther’in ismi Aralık 2018 seçimlerinde de geçiyordu, fakat aday olmamıştı.
Geleceğin koalisyonu olarak nitelendirilen CDU/FDP/Yeşiller üçlüsünü kendi eyaletinde kurmayı başarması ile gündeme gelen Günther, güçlü adaylar arasında gösterilmese de, ilerleyen zamanlarda Almanya için “Yeni Büyük Koalisyon” projesinin mimarı olarak tanımlanabilir. Nitekim, CDU’nun uzun zamandır süregelen oy erimesi koalisyon ortaklarının da elini zayıflattığı için FDP ve Yeşiller ile kurulacak olası bir yeni koalisyon CDU için kurtuluş alternatifi niteliğinde olabilir.
MARKUS SÖDER
1994’ten beri Bavyera eyalet parlamentosu Landtag’ın bir üyesi olan Markus Söder, 2003’ten 2007’ye kadar Hristiyan Demokrat Birlik Partisi’nin (CDU) kardeş partisi konumundaki CSU partisinin genel sekreteri olarak görev yaptı. 2019 yılı Ocak ayında Bavyera eyaletinin başbakanlığını yürüten Söder, olağanüstü CSU Kurultayı’nda yapılan seçimde delegelerin kullandığı 771 geçerli oyun 674’ünü alarak %87,42 ile Almanya İçişleri Bakanı Horst Seehofer’in yerine parti genel başkanı oldu.[13]
Söder’in CDU Genel Başkanı olarak seçilmesi elbette mümkün değil, fakat ilerleyen zamanlarda şansölyelik için yarışabilecek isimler arasında yer alıyor.CDU’daki herhangi bir değişiklik CSU’yu doğrudan etkilediği için Karrenbauer yerine yeni aday belirlenmesi konusunda CSU’nun tutumu oldukça önem taşıyor.
NORBERT RÖTTGEN
Almanya Federal Meclis Dışişleri Komisyonu Başkanı olan Norbert Röttgen, şu an için CDU Genel Başkanlığı için aday olacağını kamuoyuna duyuran tek isim. Ayrıca Alman basınında Röttgen’in, Karrenbauer’e, parti genel başkanlığına adaylığını koyacağını bir yazıyla bildirdiği ve adaylığı ile Almanya’nın istikrarına katkıda bulunmak istediğini söylediği konuşuluyor.
Röttgen 2009-2012 yılları arasında Federal Çevre Bakanı olarak görev yaptı. Ayrıca 2012 yılında Kuzey-Ren Vestfalya Eyalet Meclisi seçimlerde eyalet başbakanlığı için aday oldu ancak bu seçimlerde CDU büyük oy kaybı yaşadı. Bunun üzerine Merkel, Röttgen’i Çevre Bakanlığı görevinden aldı.[14]
Sonuç Yerine:
Hristiyan Demokrat Birlik Partisi, süreci iyi değerlendirebilir ve tabanını konsolide edebilecek bir adayı liderlik konumuna taşırsa, hem CDU’ya azalan güveni tazeleme, hem de Almanya’nın süregelen istikrarını koruyabilme fırsatı yakalama şansına sahip olacaktır. Bu bağlamda CDU’nun, partiyi parçalanmadan kurtarabilecek ve özellikle Doğu’da güçlü ve tabanını marjinalleştirmede başarılı olan AfD’ye karşı kullanılacak stratejileri öngörülebilir bir lider ihtiyacı bulunuyor. 2017 seçiminde federal parlamentoya %12,6 oyla giren AfD, Almanya’nın en büyük muhalefet partisi konumunu sürdürüyor. Bu nedenle CDU, daha muhafazakar çizgideki bir adayı değerlendirecektir. Merkel her ne kadar ekonomi için güvenilir ve hem AB hem de dünya için “istikrar sembolü” olarak nitelendiriliyor olsa da güvenlik ve mülteci sorunu konularında eleştiriliyordu. Özellikle 2015 yılında uygulanan açık kapı politikası genç seçmenlerin bir kısmına hitap etse de muhafazakar çekirdek tabanı tarafından sıklıkla eleştirildi. Bu bağlamda değerlendirildiğinde, kendisini sosyal muhafazakar, ekonomik liberal olarak tanımlayan Friedrich Merz ve güvenlik konularında hassasiyet gösteren Armin Laschet seçmen tarafından destek görmesi en muhtemel adaylar olarak öne çıkıyor. Diğer yandan, “Büyük Koalisyon” un eski ivmesini kaybetmiş olması ilerleyen zamanlarda yeni bir koalisyon arayışı olacağının habercisi olabilir. Bu noktada da, “Geleceğin Koalisyonu” olarak nitelendirilen CDU/FDP/Yeşiller üçlüsünü kendi Schleswig-Holstein Eyalet Başbakanı Daniel Günther’in adı alternatif olarak değerlendirilebilir. Özellikle Merkel’in zorlandığı politikalara (mülteci sorunu/ güvenlik) ağırlık veren aday yalnızca CDu başkanlığının değil, şansölye koltuğunun sahibi de olabilir.
Nilfem BAYKAN’IN Analizi… | EUROPolitika Dergisi Dış Haberler Sorumlusu
[1] Bknz: https://www.bbc.com/turkce/haberler-dunya-41287760
[2] Bknz: https://www.bundestag.de/en/parliament/groups/groups-distribution-197644
[3] Bknz: https://www.aa.com.tr/tr/dunya/almanyada-thuringen-eyaletinde-asiri-sagcilarin-destekledigi-aday-basbakan-secildi/1725601
[4] Bknz: https://www.hurriyet.com.tr/dunya/annegret-kramp-karrenbauer-uzun-uzun-dusundum-aday-olmayacagim-41444284
[5] Bknz: https://www.dw.com/tr/merkelin-partisinde-siyasi-kriz-başbakan-adayı-kim-olacak/a-52389632
[6] Bknz: http://www.cumhuriyet.com.tr/haber/hamburg-eyalet-secimlerinde-merkelin-partisi-buyuk-hezimete-ugradi-yesiller-oylarini-artirdi-1722954
[7] Bknz: https://www.economist.com/europe/2020/02/13/angela-merkels-presumed-successor-quits-as-party-boss
[8] https://tr.sputniknews.com/avrupa/202002191041437449-merkel-cduya-kimin-liderlik-edecegine-ben-karismam/
[9] Bknz: https://www.morgenpost.de/politik/article228447299/NRW-Landeschef-Armin-Laschet-Koenigsmacher-oder-Koenig.html
[10] Bknz: https://www.dw.com/en/armin-laschet-the-hot-contender-to-succeed-cdu-leader-kramp-karrenbauer/a-52331693
[11] Bknz: https://www.reuters.com/article/us-germany-politics/conservative-contenders-vie-to-overturn-merkels-centrism-idUSKCN1N51CT
[12] Bknz: https://fortune.com/2020/02/19/angela-merkel-successor-cdu-germany-laschet-merz-roettgen-spahn/
[13] Bknz: https://www.ntv.com.tr/dunya/almanyada-csunun-yeni-genel-baskani-soder-oldu,am_siZslO0eu9lR0K2Wkpw
[14] Bknz: https://www.aa.com.tr/tr/dunya/norbert-rottgen-merkelin-partisi-cduya-genel-baskan-adayi-oldu-/1737270