Rusya’nın Ukrayna’yı İşgali ile Alman Dış ve Güvenlik Politikasında Değişiklikler: Yeni Güvenlik Stratejisi

Sidar ASLANOĞLU

Özet

Almanya Federal Cumhuriyeti, 2023 Haziran ayında II. Dünya Savaşından beri ilk Milli Güvenlik Stratejisini kabul etti. 24 Şubat 2022 tarihinde Rusya’nın Ukrayna’yı işgalinin başlamasından kısa süre sonra, Alman Şansölye Olaf Scholz, ‘Zeitenwende’ olarak bilinen konuşmasında Almanya’nın Rusya’ya karşı izlediği dış politikanın ve güvenlik yaklaşımının kapsamlı bir şekilde değişiminden bahsetti. Scholz, konuşmasında Ukrayna’ya silah sağlanması, Avrupa Birliği ülkeleri ile Rusya’ya karşı ekonomik yaptırımlar uygulanması ve birçok diğer eylem planı ile birlikte, Alman silahlı kuvvetleri Bundeswehr’in modernizasyonu ve güçlendirilmesi amacıyla 100 milyar Euro değerinde bir fonun oluşturulacağını açıkladı. Zeitenwende ve yeni Milli Güvenlik Stratejisi, Almanya’nın yaklaşık yarım asırlık Rusya yaklaşımının değiştiğini net bir şekilde ortaya koymakta. Bu makale, Almanya’nın yeni Milli Güvenlik Stratejisinden yararlanarak,  Rusya ve Almanya arasındaki doğal gaz ticareti odağıyla, Alman dış politikasında Rusya’ya olan yaklaşımda ve Alman güvenlik stratejisinde, Rusya’nın Ukrayna’yı işgali ile ortaya çıkan değişiklikleri incelemeyi amaçlıyor.

1. Soğuk Savaş Döneminde Ostpolitik                                                          

Günümüzde Almanya’nın Rusya ile olan ilişkisinin derinliğini ve sürekliliğini anlamak için, süregelen siyasi ve ticari bağların kayda değer bir çoğunluğunun Batı ve Doğu Almanyalar ile Sovyet Sosyalist Cumhuriyetler Birliği (SSCB) zamanına dayanmaları nedeniyle, incelenmeleri gerekmekte. 1970’li yılların başında Batı Almanya Şansölyesi Willy Brandt’in eyleme geçirdiği Ostpolitikpolitikasının başarısı, ticaret aracılığıyla değişim gibi Ostpolitik yaklaşımlarını Alman dış politikasının kalıcı bir parçası haline getirdi. Soğuk Savaş döneminde Alman Demokratik Cumhuriyeti ile halihazırda derin ticari ve siyasi ilişkilere sahip olan SSCB, Alman Federal Cumhuriyeti ile ticari ilişkilerini doğalgaz tedarik anlaşmaları ile geliştirdi (Siddi, 2022). Bu süreçte Batı Almanya’da özel sermaye, doğalgaz tedariğinin sağlanacağı boru hatlarının imalatını sağladı ve doğalgaz talebinin artması ile sınırlı Alman doğalgaz rezervlerinin tükenmeye yakın olması, SSCB ile var olan doğalgaz tedarik anlaşmalarının ve boru hattı altyapısı projelerinin gelişmesinde önemli rol oynadı (Högselius, 2013).Ostpolitik yaklaşımının 1970’lerde başarsını gösterir şekilde, Batı Almanya ile SSCB ve SSCB nüfuzundaki ülkeler arasında mesafeli siyasi işbirlikleri büyük doğalgaz tedariği anlaşmalarını takip etti (Belvi ve Talus, 2015). 1975 yılında ABD ve SSCB’nin détente sürecinin zirvesi olarak kabul edilen Helsinki Anlaşması’nın ardından, 1979’da SSCB’nin Afganistan’ı işgali ve 1980’de Ronald Reagan’ın ABD Başkanlık seçimlerini kazanmasıyla SSCB ve ABD ilişkileri yine yükselen bir gerilim ve çatışma sürecine girse de, ABD tarafından baskılara rağmen Ostpolitik, Almanya’nın SSCB ve takiben Rusya’ya yönelik politikasında kalıcı bir yer edindi (Forsberh, 2016). 

2. Alman Yeniden Birleşimi ve Alman Silahlı Kuvvetleri

Alman yeniden birleşmesini takiben, Almanya’nın Sovyet Rusya’ya ve ardından Rusya Federasyonu’na yaklaşımı, Soğuk Savaş dönemindeki politikaların devam ettirirken birçok konuda siyasi işbirliğini de derinleştirdi (Forsberg, 2016). Yeniden birleşim sonrasında Alman dış ve güvenlik politikası köklü değişiklikler geçirdi. Birleşim zamanında yaklaşık 580,000 askere sahip olan ve NATO’nun Avrupa’daki birliklerinin bel kemiğini oluşturan Almanya, İki-artı-Dört anlaşması ve Avrupa’da Konvansiyonel Silahlı Kuvvetler Antlaşması gereğince askeri birliklerini 370,000 personele indirdi, aynı zamanda Alman ordusunun sahip olduğu birçok zırhlı araç ve uçak satıldı veya parçalandı (Almanya Federal Cumhuriyeti, 1990). Birleşim sonrasında Alman ordusu, birleşmiş Almanya’nın, Avrupa güvenliğine oluşturabileceği tehditler hakkında endişeleri askeri personelde büyük bir azalmaya giderek teselli etti. Ordu reformu, Avrupa ülkelerine birleşik Almanya’nın hala barışçıl ve entegrasyonu destekleyen bir partner olduğu sinyallerini verirken, aynı zamanda Almanya’nın NATO bünyesinde Avrupa savunmasına verebildiği katkıyı sınırlamış bulundu. Yeniden birleşme ve reformların ardından bir ‘parlamenter ordu’ olarak adlandırılan Alman silahlı kuvvetler Bundeswehr,, ilk safhada sadece Almanya savunması ile görevlendirilmişken, takip eden yıllarda yurtdışında operasyonlara katılabileceği kararı ile NATO ve AB bünyesinde birçok operasyona katılsa da, uzun süreçte NATO gibi kolektif savunma organizasyonlarına katkısı sınırlı kaldı (Federal Anayasa Mahkemesi, 1994). 2006 senesinde NATO Savunma Bakanları görüşmesinde, NATO ülkeleri gayrı safi milli hasılalarının en az %2’sini savunma harcamalarına ayıracakları konusunda anlaşmalarına rağmen, 2000 senesinden günümüze kadar Almanya’nın savunma harcaması %1.4 oranını geçmedi (World Bank, 2023). Bununla birlikte 2010-11 senelerinde Alman erkek vatandaşların orduda zorunlu hizmetinin durdurulmasını da içeren reform ile 2010 senesinde 251,000 personele sahip olan Bundeswehr, 2011 senesinde bu sayıyı yaklaşık 190,000’e düşürdü (World Bank, 2023). 2014 yılında Rusya’nın Kırım’ı işgalini takiben Almanya, NATO bünyesinde kolektif savunmanın güçlendirilmesi eforlarına katıldı, bu kapsamda Baltık Devletlerinde egzersizlere ve ordu modernizasyon girişimlerine dahil oldu ve takip eden yıllarda NATO’nun Litvanya’da bulunan ileri konuşlandırma muharebe grubunun liderliğini devraldı (Federal Ministry of Defence, 2023).

2008 yılında ABD’de Obama hükümeti zamanına kadar geriye giden, Almanya’nın NATO bünyesinde Avrupa güvenliğine yeterli katkı sağlamadığı eleştirilerine rağmen, günümüzde Bundeswehr halen Almanya’nın ekonomik refahını yansıtmayan bir durumda. Bundeswehr, benzer ekonomilere sahip olan komşu Avrupa ülkeleri ile kıyaslanınca ekipman, askeri personel ve bütçe gibi birçok konuda geride kalmakta (Spiegel International, 2023). Orduya katılmak isteyen acemi er sayısı, 2023 senesinde 2022 senesine kıyasla %7 oranında düştü. Aynı zamanda acemi erler arasında birlikleri terk etme oranı, %30 seviyesinde (Euronews, 2023). Alman silahlı birlikleri müfettişi Alfons Mais’in 2023 Nisan ayında Alman medyasına sızdırılan raporuna göre, Almanya, NATO üye ülkelerinin en az 30 günlük şiddetli bir muharebe sürecinde yeterli olacak mühimmat bulundurması şartını karşılamaktan oldukça uzak (Mössbauer, 2023). Alman ordusu, günümüzde muharebeye hazır hiçbir tümene sahip değil. Ordu, önümüzdeki senelerde, ilki 2025 yılında muharebeye hazır olması planlanan toplam üç tümene sahip olmayı planlıyor (Siebold, 2023). Bahsedilen raporda tümenlerin hazırlığı konusunda ise Mais, tümenin silahlandırılması için bütün ordunun malzemelerine başvurulsa dahi, 2025 yılına kadar mevzubahis tümenin hedeflenen sistemlerle donatılamayacığını belirtmekte (Mössbauer, 2023).

Alman askeri birliklerinin durumunun yanısıra, Almanya’nın en önemli güvenlik partneri ABD’nin 21. yüzyılda küresel dengelerde değişen pozisyonu Alman güvenliği için ayrı bir sorun teşkil etmekte. ABD ekonomisinin dünya pazarında azalan payı, Çin’in son iki asırda elde ettiği şiddetli ekonomik büyüme ve gelişen Sino-Rus ilişkileri, Alman güvenliğinin temel dayanaklarından olan ABD liderliğindeki tek kutuplu dünya düzeninin değişmekte olduğu yönündeki analizleri destekler nitelikte. 

3. Alman Dış Politikasında Problem-Amaç” Değişikliği

Bir ‘dış şok’ olarak kategorize edilebilecek Rusya’nın Ukrayna’yı işgalinin, Alman politika yapıcıların politikalarının altında yatan ticaret ile değişim perspektifinin tekrar gözden geçirilmesine ittiğine dair sinyaller, Alman ve Dünya medyasında birçok defa yer edindi. Şansölye Scholz’un Zeitenwende konuşması, komşu ülkelerde oluşan Alman yeniden silahlanması hakkındaki endişeleri göz önünde bulundurarak oldukça dikkatli bir şekilde inşa edildi. Scholz’un konuşması ve yeni Alman Güvenlik Stratejisi, Avrupa’da güvenliğin ve istikrarın sağlanması, kural-temelli düzenin korunması gibi nedenlere atıf yaptı ve en başta NATO olmak üzere bu düzeni çok taraflı müttefiklik anlaşmaları ile korumayı amaçlayan organizasyonlara olan katkının ve işbirliğinin artırılacağını belirterek, reformun kıtada bir güç dengesizliğine neden olabileceği endişelerinin önüne geçti (Alman Federal Hükümeti, 2022). Bununla birlikte Almanya’nın silahlı birliklerinin güçlendirilmesi yönünde geniş kapsamlı planların öne sürülmesi, Avrupa ve Alman güvenliğinin sağlanmasında Almanya’nın çok büyük çoğunlukla müttefiklerine ve ekonomik bağımlılığın çatışmayı önleme etkisine dayanan yaklaşımının artık efektif olmadığının itirafı niteliğindeydi. 

Yeni Güvenlik Stratejisi, bu doğrultuda ticaret bağımlılığını birçok açıdan ele almakta. Strateji, enerji ve kritik hammaddelerde tek taraflı bağımlılıkları, tedarik ilişkilerini çeşitlendirerek, stratejik rezervler tutulmasını teşvik ederek ve yenilenebilir enerji kaynaklarına geçişi sağlayarak azaltmayı hedeflemekte. Aynı zamanda Strateji, Rusya’nın Ukrayna’yı işgalinin, kritik endüstrilerde ekonomik bağımlılığın hızlıca güvenlik risklerine dönüşebildiğini gösterdiğini belirterek,  süregelen ticaret temelli yaklaşımın sona erdiğini duyuruyor (Alman Federal Hükümeti, 2022). Stratejinin Rusya’yı günümüzde Avrupa güvenliğine karşı en büyük tehdit olarak nitelemesinin yanısıra, Alman silahlı kuvvetlerinin modernizasyonu, yeni özel savunma bütçesi, kritik hammadde ve enerji alanında bağımlılığı azaltma planları gibi girişimler birlikte ele alındığında, Avrupa güvenliğinin sağlanmasında Almanya’nın Rusya’yı sadece diplomasi ve ticaret ile kontrol altına alması planının başarısızlığı kabul edilmiş durumda. 

Almanya’nın Rusya’dan doğal gaz ithalatı, 2021 Aralık ayında 5.2 milyar kübik metre ile zirve hacme ulaştıktan sonra zamanla azalarak Ağustos 2022’de 953 milyon kübik metreye düştü (Eurostat, 2023). Rusya 2022 yılının başında Almanya’nın toplam doğalgaz ithalatının %55’ini sağlarken, 2022 Ağustos ayından itibaren Rusya’dan gaz temini tamamen kesildi. Tedarik kesintisi, COVID pandemisinin ardından yükselen enerji talebi ile birlikte, Almanya ve Avrupa’da rekor doğal gaz fiyatlarına neden olurken, Almanya, krizi beklentilerin üstünde bir verimlilikle karşıladı. Yeni doğal gaz tedarik anlaşmaları Norveç, Belçika ve Hollanda ile imzalandı, aynı zamanda tüketiciler için fiyat frenleri ve kamu binalarında ısıtma sınırları gibi düzenlemeler, krizin etkisini sınırladı (Eckert, 2023). 5 Temmuz 2023 itibariyle, hükümetin enerji desteği için ayırdığı €200 milyar değerindeki paketin €52 milyarı kullanıldı, çoğunlukla gaz fiyat frenleri için kullanılan bu bütçenin yanı sıra doğal gaz fiyatlarında vergi indirimleri yapıldı (Packroff, 2023). Krizin etkisi fiyat kontrolü için yapılan harcamalar ile sınırlı kalmadı. Alman hükümeti aynı zamanda kapanması planlanan birçok kömür elektrik santralini açık tuttu ve kullanımına son verilen bazı santralleri tekrar kullanıma açmak durumunda kaldı (Eckert, 2022).

NordStream 1 hattının 2023 Ağustos sonunda Gazprom tarafından ‘teknik aksaklıklar’ sebep gösterilerek kapatılması, Rusya’dan Almanya’ya doğal gaz tedariğini kesmişti. 22 Şubat 2023’de NordStream 2 boru hattının sertifikasyon süreci, Almanya hükümeti tarafından durduruldu (Eddy, 2022). Takip eden süreçte AB tarafından birçok Rusya şirketine, bürokratlarına ve siyasetçilerine uygulanan yaptırım paketlerinin kabul edilmesi ve genişletilmesi süreçleri ve 26 Eylül 2023’de gerçekleşen NordStream 2 hattının sabotaj sonucu işlevsiz hale gelmesinin sonucu olarak, Almanya ile Rusya arasında doğal gaz ticaretine devam edilmesi imkansız hale geldi (Marsh & Chambers, 2022). Alman hükümeti, özellikle inşaatın daha erken aşamalarında Alman kamuoyu desteğini arkasına alarak NordStream 2 hattının inşasına devam edilmesini, ABD başta olmak üzere ittifak ortaklarının eleştirilerine karşı savunabilmekteydi (Forsa, 2021; Gotev, 2021). İşgal süreci öncesinde Gazprom’un Almanya’da sahip olduğu gaz rezervlerinin boşaltılması ve Türkiye ile Çin gibi ülkelere tedarik edilen gaz hacmi kayda değer artışlar yaşarken, Avrupa’ya azalan gaz tedariği, takip eden süreçte işgal sonucunda Alman hükümetinin ciddi maddi ve siyasi kapital harcamaları ile – kömür  elektrik santrallerinin açık tutulması gibi – uygulamak zorunda kaldığı düzenlemeler, Alman dış politikasını bir kritik dönüm noktasına itti (Golubkova et. al., 2021; Riley, 2022).

4. ABD, NATO ve Kolektif Savunma

Rusya’ya olan yaklaşımdaki değişikliğin yanısıra, Almanya’nın en kritik savunma partneri olan ABD ile ilişkileri de yeni Stratejiyi şekillendiren temel etmenlerden biri. Almanya’nın ordusuna yaptığı harcamaların görece kısıtlılığı ve kısmi olarak bu kısıtlılıktan kaynaklanan savunma alanında müttefiklerine bağlılığı göz önünde bulundurulduğuna, ABD’nin Avrupa ve Almanya’nın savunmasına bağlılığını sorgulatacak veya gerçek anlamda azaltacak herhangi bir gelişme, Almanya’yı oldukça savunmasız bırakma potansiyelini taşıyor. 

Özellike ABD eski Başkanı Donald Trump döneminde yoğunlaşan trans-Atlantik ilişkilerindeki gerilimlerin büyük bir parçasını ABD-Almanya ilişkileri oluşturmaktaydı.  Donald Trump’ın ABD başkanlığına seçildiği 2016 yılında ABD’nin Almanya ile ticaretindeki yaklaşık $65 milyar değerindeki cari açığı ve Almanya’nın, Euro’nun bilinçli bir şekilde değerinin düşük tutulmasından dolayı adaletsiz bir ticaret avantajı sağladığı suçlamaları ile ABD-Alman ilişkileri sarsıntılı bir başlangıca adım atmıştı (Fletcher, 2017; U.S. Census Bureau, 2016). 

Yine Trump başkanlığında, NATO üye ülkelerinin gayri safi yurtiçi hasılalarının (GSYİH) %2’sini savunma harcamasına ayıracaklarını belirttikleri taahhütün Almanya tarafından karşılanmaması ve NordStream 2 boru hattı başta olmak üzere Alman politikaları Trump tarafından sıkça eleştirilmişti. Angela Merkel ise ABD-Alman ilişkilerine atıf yaparak, ülkelerin birbirine tamamıyla itibar edebileceği günlerin geride kaldığını belirtmişti (Henley, 2017; Sevastopulo et al., 2018). ABD Başkanlığına Joe Biden’ın seçilmesinden beri, Trump döneminde açıklanan 12,000 ABD askerinin Almanya’dan çekilmesinin durdurulması gibi eylemler ile ilişkilerin eski haline dönmesi yolunda adımlar atılsa da, Trump dönemi ABD politikası, Almanya’nın ABD’ye yaklaşımı hakkında Yeni Güvenlik Stratejisi’nde de gözlemlenilebilecek izler bırakmış durumda (Baldor, 2021). 

Almanya’nın GSYİH’sının %2’sini savunmaya harcama taahhüdünü yinelemesi bu izlerin temel örneklerinden biri. Yeni Stratejide kullanılan dil, bu taahhüdün önümüzdeki yıllarda yapılacak harcamaların ortalaması olarak karşılanacağını belirterek, Almanya’nın kolektif savunmaya katkısındaki eksiklikleri hakkında bir adım attığını göstermekte, fakat aynı zamanda ‘çok-yıllık bir ortalama’ kelimelerinin kullanımı Almanya’nın bu konuda ani bir harcama ile taahhüdü en kısa zamanda karşılamayı planlamadığını da ortaya koyuyor (Alman Federal Hükümeti, 2022). 2024 yılında NATO harcama taahhüdüne ulaşması için savunmaya 85 milyar euro harcama yapması gereken Alman hükümeti, açıklanan yeni özel savunma fonundan 2024 bütçesine 19.2 milyar euro değerinde katkıya rağmen, savunma alanına toplam 78 milyar euro bütçe ayırmış durumda (Mölling & Schütz, 2023).  NATO Vilnius Zirvesi Bildirisinde üye ülkelerin %2 harcama taahhüdünü bir hedef olarak değil, minimum bir harcama seviyesi olarak belirlenmesi ile Almanya’nın 2023 senesinde sadece %1.6 oranında bir harcama yapacak olması, yine Almanya’nın taahhüdü karşılayacak gerçekçi bir planı olmadığını ortaya koymakta (NATO, 2023).

Bununla birlikte Yeni Güvenlik Stratejisinin sadece Almanya’nın NATO’ya taahhütlerini karşılamasındaki gerçekçiliği değil, aynı zamanda kolektif savunmadan ayrı olarak ulusal güvenliğin sağlanmasında da bütçe ve harcama konularından kaynaklanan şüpheler oluşturuyor. Döküman, federal bütçe üstündeki baskılardan dolayı Stratejinin federal bütçeden halihazırda belirlenmiş harcamalar dışında pay almayacağını belirtmekte.

Almanya’nın NATO’ya olan bağlılığı Stratejinin birçok noktasında yinelenerek altı çizilen bir nokta. Bu yinelemelerin yanında, döküman Avrupa Birliği kapsamında karşılıklı yardım konseptine, ve Almanya’nın Fransa ile imzaladığı ve içinde savunmada işbirliğine dair maddelerin de yer aldığı Aachen Anlaşmasına olan bağlılığına yer vermekte. Bahsi geçen cümleleri takiben döküman, Alman ve Avrupa güvenliğinin sağlanması için Avrupa’nın bağımsız bir şekilde hareket edebilme kapasitesinin önemini vurguluyor (Alman Federal Hükümeti, 2022). 

NATO’nun altının ısrarla çizilmesi, yeni bir gelişme değil. Genel anlamda Avrupa ülkelerinin güvenlik alanında ABD’den bağımsız şekilde hareket edebilmesi olarak tanımlanan ‘stratejik otonomi’ konsepti, Fransız Başkan Emmanuel Macron’un 2017 senesinden beri vurguladığı bir konsept olsa da, Almanya’nın bu konudaki duruşu, stratejik otonominin sağlanmasını hedeflemekle birlikte bunun NATO ile rekabet değil, NATO’yu ve trans-Atlantik ilişkileri güçlendirmenin bir gereksinimi olduğu yönündeydi (Maas, 2020). Dokümanda NATO ve kolektif savunmanın bahsinin geçtiği noktalarda Permanent Structured Cooperation (PeSCo) programının genişletilmesi ve güçlendirilmesi, NATO dahilinde Avrupa direğinin güçlendirilmesi ve AB’nin jeopolitik hamlelerde bulunma kapasitesinin artırılması gibi girişimler, %2 oranındaki savunma harcaması hedefine ulaşma konusundaki çekingen bir taahhüt ile birlikte yorumlandığında, Almanya’nın kolektif savunma alanında NATO’ya katkısının sınırlı ve dolaylı bir şekilde gerçekleşeceği sinyalini vermekte. 

Sonuç

Rusya’nın Ukrayna’yı işgali ile Alman dış ve güvenlik politikası, bir yandan enerji ve hammadde bağımlılığı konusunda adımlar atarak, bir yandan da Alman silahlı kuvvetlerinin güçlendirilmesi alanında girişimler ile kritik bir değişiklik sürecinde. İşgal, Alman politikacılara ekonomik bağımlılığın sadece çatışmayı önlemekte başarsız olduğunu göstermekle kalmayıp, aynı zamanda Almanya’da yaşanan enerji krizini takiben bir güvenlik sorunu teşkil ettiğini gözler önüne sermiş durumda. Almanya’nın Yeni Güvenlik Stratejisi, bu değişiklikleri yansıtarak ekonomik bağımlılık ve ordu kapasite güçlendirilmesi gibi adımlar planlarken, Alman koalisyonu içinde fikir çatışmaları ve zedelenen Trans-Atlantik ilişkiler, çekingen bir NATO harcama taahhüdüne ve gelecek yıllardaki bütçe kısıtlamalarına dair şüphelere sebep vermekte. Bununla birlikte Almanya’da birçok siyasi partinin dile getirdiği, reformların merkezi bir otorite tarafından gerçekleştirilmesi amacıyla kurulması önerilen Milli Güvenlik Konseyi gibi bir oluşumun Stratejide yer edinememesi, Stratejinin farklı otoriteler tarafından uyumlu bir şekilde uygulanmasını zorlaştırıyor.

Rusya’nın Ukrayna’yı işgali ile Alman dış ve güvenlik politikasında uzun süredir devam eden yaklaşımı değiştirmeye yönelik adımlar atıldığı açık. Fakat açık olan başka bir bulgu, Zeitenwende ile Şansölye Scholz’un izlenimini verdiği gibi Alman ordusundaki temelli değişiklikler ile ilgili vizyonun sadece gerçekleşmeden değil, aynı zamanda planlamasından da uzak olunduğu.  Yeni Milli Güvenlik Stratejisinin en çok hacim kaplayan konusu, bu yazının odağa almadığı ‘dayanıklı, dirençli ve sürdürülebilir’ temalarına odaklanan, sürdürülebilirlik, bilgi savaşı gibi konuları kapsayan bir bütünleşik yaklaşım. Almanya’nın günümüzde bulunduğu jeopolitik pozisyonu gereğince, görece çok daha önem ve aciliyet arz eden başta Alman ordusunun güçlendirilmesi, NATO’nun Avrupa direğinin kuvvetlendirilmesi ve AB’nin stratejik özerkliği gibi meselelere gelindiğinde, bunlara sık sık değinilse de, bu alanda Stratejinin öne sürdüğü en somut adım olan %2 harcama taahhüdünü çok yıllık bir ortalama olarak gerçekleştirme sözü oldukça yetersiz kalıyor.

Bu eksiklikle birlikte, Stratejinin görece daha somut adımlar öne sürdüğü ve Alman hükümetinin adımları süratle gerçekleştirmeye başladığı alan ise Almanya’yı işgal öncesi ve sırasında en doğrudan yoldan etkileyen enerji bağımlılığı oldu. Almanya, enerji ve kritik hammadde tedarikçilerini çeşitlendirerek, tek bir tedarikçinin enerji akışını durdurması durumunda Alman enerji sektörüne verebileceği zararı minimize etmekte. Almanya, palladium gibi Rusya’nın işgal sürecine kadar önemli bir miktarını sağladığı kritik hammadde tedariği için ABD ve Hindistan gibi alternatiflere başvururken, uluslararası alanda İtalya, Fransa ve Almanya arasında kritik hammadde üretimi ve geri dönüşümün artırılması için işbirliklerini anons ettiler, AB çapında ise üye ülkelerin tek bir tedarikçiye bağımlılıklarını denetleyen Kritik Hammadde Düzenlemesi 2023 Mart ayında yürürlüğe girdi (Jones, 2023; Bundesministerium für Wirtschaft und Klimaschutz, 2023). Aynı zamanda yeşil dönüşümün parçası olarak, 2023 Eylül’de, yağ ve doğal gaz ev ısıtma sistemlerinin zamanla kullanımdan kaldırılmasını sağlayacak bir düzenleme kabul edildi (Alkousaa & Kraemer, 2023).

Bununla birlikte Çin’in kritik hammadde çıkartılması alanında devasa market payı sürmekte. İşgal ve enerji krizi, siyasi ve ticari anlamda Almanya’yı ABD ve AB üye ülkeleriyle yakınlaştırsa da, yeşil dönüşüm ve enerji tedarikçilerinin çeşitlendirilmesi ile Almanya’nın kendi sınırlı hammadde ve doğal gaz kaynaklarının çıkarılmasını ve geliştirilmesini sağlaması zaman alacak bir süreç. İşgal süreci sonuçlandıktan sonra Almanya ile Rusya arasında muhtemel olarak tekrar gelişecek ilişkinin doğası uzun süreçte işgalin etkisini daha net ortaya koyacak, fakat sürecin bu noktasında Almanya’nın askeri gücünü ekonomik refah seviyesini yansıtacak bir duruma getirmesi gereksinimi ve gereksinimin aciliyeti bariz. 

Photo: The central task of the state is to ensure the security of its citizens. It is not just about defense and the armed forces, but also about cyber defense and resilience,” Chancellor Olaf Scholz stated during a press conference on Wednesday. [EPA-EFE/CLEMENS BILAN]

Referanslar:

Alkousaa, R. & Kraemer, C. (2023, 8 Eylül). German parliament passes law to phase out gas and oil heating. Reuters. Erişim adresi:https://www.reuters.com/world/europe/german-parliament-passes-watered-down-heating-law-2023-09-08/

Baldor, L. (2021, 5 Şubat). Biden halts Trump-ordered US troops cuts in Germany. Associated Press. Erişim adresi: https://apnews.com/article/joe-biden-donald-trump-military-facilities-europe-lloyd-austin-ff57f288a1bb3e5a38e3253ea0b94d80

Belyi, A & Talus, Kim. (2015). States and Markets in Hydrocarbon Sectors. The Background to Energy Interdependence in Euro-Russian Relations, Palgrave Macmillan.

Bundesministerium für Wirtschaft und Klimaschutz. (2023, 26 Haziran). Germany, France and Italy Deepen Their Cooperation to Secure Industry’s Access to Critical Raw Materials. Erişim adresi: https://www.bmwk.de/Redaktion/DE/Downloads/J-L/20230626-joint-communique-ger-it-fr-critical-raw-materials.pdf?__blob=publicationFile&v=4

Demetri, S & Peel, M & Buck, T. (2018, 12 Temmuz). Trump presses Nato allies to lift defence spending to 4% of GDP. The Financial Times. Erişim adresi:

https://www.ft.com/content/ea3bf5ce-84a1-11e8-a29d-73e3d454535d

Der Spiegel. (1981, 22 Kasım). Verbissen gefeilscht. Sayı 48. Erişim adresi:            https://www.spiegel.de/wirtschaft/verbissen-gefeilscht-a-e95f4ef5-0002-0001-0000-000014349154

Eddy, M. (2022, 22 Şubat). Germany puts a stop to NordStream 2, a key Russian natural gas pipeline. The New York Times. Erişim adresi: https://www.nytimes.com/2022/02/22/business/nord-stream-pipeline-germany-russia.html

Eckert, V. (2022, 2 Kasım). Germany fires up extra coal power capacity to plug winter supplies. Reuters. Erişim adresi:https://www.reuters.com/business/energy/germany-fires-up-extra-coal-power-capacity-plug-winter-supplies-2022-11-02/

Eckert, V. (2023, 31 Ağustos). Germany’s gas imports fall 17.9% in year 2023 to August, BDEW says. Reuters. Erişim adresi: https://www.reuters.com/business/energy/germanys-gas-imports-fall-179-year-2023-august-bdew-2023-08-31/

Euronews. (2023, 2 Ağustos). Germany’s army struggles to recruit new troops, despite official push. Erişim adresi: https://www.euronews.com/2023/08/02/germanys-army-struggles-to-recruit-new-troops-despite-official-push

Eurostat. (2023). Imports of natural gas by partner country – monthly data. Erişim adresi: https://ec.europa.eu/eurostat/databrowser/view/NRG_TI_GASM__custom_7083260/bookmark/table?lang=en&bookmarkId=aae6ecbf-de21-4f67-9dbe-1bc35399e69a

Federal Ministry of Defence. (2023, 10 Temmuz). German military commitment to Lithuania. Erişim adresi: https://www.bmvg.de/en/news/german-military-commitment-to-lithuania-5628002

Fletcher, N. (2017, 31 Ocak). Trump’s trade adviser says Germany uses euro to ‘exploit’ US and EU. The Guardian. Erişim adresi:

https://www.theguardian.com/business/2017/jan/31/trump-trade-adviser-germany-euro-us-eu-peter-navarro

Forsa Politik und Sozialforschung. (2021, 21 Mayıs). Forsa survey on the project Nord Stream 2. Erişim adresi: https://www.ost-ausschuss.de/sites/default/files/pm_pdf/OA-Forsa-Umfrage-Nord-Stream-handout%20ENG.pdf

Forsberg, T. (2016, Ocak). Ostpolitik” to ‘frostpolitik’? Merkel, Putin and German foreign policy towards Russia. International Affairs Vol. 92, No. 1, pp. 21-42
Oxford University Press. Erişim adresi: https://www.jstor.org/stable/24757833

Gebauer, M & Hammerstein, M. (2023, 17 Ocak). An Examination of the Truly Dire State of Germany’s Military. Spiegel International. Erişim adresi:

https://www.spiegel.de/international/germany/the-bad-news-bundeswehr-an-examination-of-the-truly-dire-state-of-germany-s-military-a-df92eaaf-e3f9-464d-99a3-ef0c27dcc797

Golubkova, K. & Steitz, C. & Twidale, S. (2021, 21 Aralık). European gas prices hit record as Russian flows via Yamal reverse. Reuters. Erişim adresi: https://www.reuters.com/business/energy/russian-gas-flows-germany-via-yamal-europe-stop-gascade-data-shows-2021-12-21/

Gotev, G. (2021, 23 Kasım). US imposes further sanctions on Nord Stream 2 gas pipeline, Russia calls them ‘illegal’. Euractiv.Erişim adresi: https://www.euractiv.com/section/global-europe/news/us-imposes-further-sanctions-on-nord-stream-2-gas-pipeline-russia-calls-them-illegal/

Henley, J. (2017, 28 Mayıs). Angela Merkel: EU cannot completely rely on US and Britain any more. The Guardian. Erişim adresi:

https://www.theguardian.com/world/2017/may/28/merkel-says-eu-cannot-completely-rely-on-us-and-britain-any-more-g7-talks

Hoffman, C. & Knobbe, M. (2020, 4 Aralık). Heiko Maas ile Söyleşi. “We Have Waited a Long Time for This”. Spiegel International. Erişim adresi: https://www.spiegel.de/international/germany/germany-s-foreign-minister-on-the-future-of-trans-atlantic-relations-a-68d28367-ae98-4785-bebf-6dbad3990b26

Jones, M. (2023, 8 Ağustos). The EU’s handicap in the global race for critical raw materials. Euronews. Erişim adresi: https://www.euronews.com/my-europe/2023/08/08/explained-the-eus-handicap-in-the-global-race-for-critical-raw-materials#:~:text=The%20EU’s%20Critical%20Raw%20Materials,as%20the%20rights%20of%20women

Marsh, S. & Madeline, C. (2022, 22 Şubat). Germany freezes Nord Stream 2 gas project as Ukraine crisis deepens. Reuters. Erişim adresi: https://www.reuters.com/business/energy/germanys-scholz-halts-nord-stream-2-certification-2022-02-22/

Mölling, C. & Schütz, T. (2023, 14 Temmuz). Germany’s Defense Budget 2024. German Council on Foreign Relations. Erişim adresi:

https://dgap.org/en/research/publications/germanys-defense-budget-2024

Mössbauer, K. (2023, 11 Nisan). Das nächste Bundeswehr-Debakel. Bild. Erişim adresi:https://www.bild.de/bild-plus/politik/inland/politik-inland/bundeswehr-general-heer-kann-aufgaben-nicht-glaubwuerdig-wahrnehmen-83509072.bild.html

North Atlantic Treaty Organization. (2023, 11 Temmuz). Vilnius Summit Communiqué. Erişim adresi: https://www.nato.int/cps/en/natohq/official_texts_217320.htm

Packroff, J. (2023, 6 Temmuz). Lion’s share of German €200bn aid package to remain unused. EURACTIV. Erişim adresi: https://www.euractiv.com/section/economy-jobs/news/lions-share-of-german-e200bn-aid-package-to-remain-unused/

Presse- und Informationsamt der Bundesregierung. (2021). Koalitionsvertrag zwischen SPD, Bündnis 90/Die Grünen und FDP. Erişim adresi:                                          https://www.bundesregierung.de/breg-de/aktuelles/koalitionsvertrag-2021-1990800

Presse- und Informationsamt der Bundesregierung, (2022). Policy statement by Olaf Scholz, Chancellor of the Federal Republic of Germany and Member of the German Bundestag, 27 February 2022 in Berlin. Erişim adresi: https://www.bundesregierung.de/breg-en/news/policy-statement-by-olaf-scholz-chancellor-of-the-federal-republic-of-germany-and-member-of-the-german-bundestag-27-february-2022-in-berlin-2008378

Press and Information Office of the Federal Government. (2022, 27 Şubat). Policy statement by Olaf Scholz, Chancellor of the Federal Republic of Germany and Member of the German Bundestag, 27 February 2022 in Berlin. Erişim Adresi: 

https://www.bundesregierung.de/breg-en/news/policy-statement-by-olaf-scholz-chancellor-of-the-federal-republic-of-germany-and-member-of-the-german-bundestag-27-february-2022-in-berlin-2008378

Press Office of the Federal Constitutional Court. (1994). Press Release No. 29/1994. Erişim Adresi: https://www.bundesverfassungsgericht.de/SharedDocs/Pressemitteilungen/EN/1994/bvg94-029.html

Riley, A. (2022). The End of Nord Stream 2. Temerty Contemporary Ukraine ProgramErişim adresi: https://huri.harvard.edu/files/huri/files/ns2_report_3_riley.pdf?m=1647643174

Siddi, M. (2022). Handbook of Energy Governance in Europe, EU-Russia Energy Relations. Springer Nature.

Siebold, S. (2023, 17 Temmuz). Berlin aims to have “best equipped” NATO army division in Europe in 2025. Reuters. Erişim adresi:https://www.reuters.com/world/europe/berlin-aims-have-best-equipped-nato-army-division-europe-2025-2023-07-17/

Treaty on the Final Settlement with Respect to Germany. (1990). Almanya Federal Cumhuriyeti. Çok taraflı anlaşma. Erişim adresi: https://nsarchive.gwu.edu/document/16139-document-25

U.S. Census Bureau. (2016, Aralık). Foreign Trade. Top Trading Partners – December 2016. https://www.census.gov/foreign-trade/statistics/highlights/top/top1612yr.html

World Bank. (2023). Armed forces personnel, total – Germany International Institute for Strategic Studies, The Military Balance.Erişim adresi: https://data.worldbank.org/indicator/MS.MIL.TOTL.P1?locations=DE

World Bank. (2023). Germany: Ratio of military spending to gross domestic product (GDP) from 2011 to 2021. Erişim Adresi: https://www.statista.com/statistics/810406/ratio-of-military-expenditure-to-gross-domestic-product-gdp-germany/

Total
0
Shares
Previous Post

Turkish-Ukrainian Economic Relations on Several Matters: Two Sides of the Black Sea

Next Post

Yeni Kitap: “Almanya Siyasetine Giriş”

Related Posts