Yunan borç krizi 2012’de zirvesine ulaştığında, haberleri açıp bu “bulaşıcı hastalığı” duymak neredeyse imkansızdı. Yunanistan’ın büyük hükümet krizi yüzünden meydana gelen bu ekonomik elem düşüncesi, küresel çapta sistematik bir krize yol açabilirdi.
2019 yılında, çok daha büyük bir ülke, potansiyel erimenin eşiğinde duruyor ve küresel tepki sessiz bir halde. Eğer Birleşik Krallık Avrupa Birliği’nden çıkma konusunda anlaşma yolu bulamazsa veyahut 50. maddeyi genişletme üzerinde AB üyesi 27 partneriyle müzakere etmezse, Birleşik Krallık 29 Mart’ta anlaşmasız olarak AB’den çıkmış olacak.
Bu durum sonucu, Birleşik Krallık için yaşanabilecek ekonomik felaket oranını tanımlamak çok zor. Çoğu kapsama, makul bir şekilde, ilk kaosa odaklandı – gıda, ilaç, üretim malzemeleri için kanallar arası taşımacılığa büyük ölçüde dayanan bir ülke ve daha fazlası olarak, neredeyse %6 ile %75 ve %87 arasında bir düşüş gösterdi ve kapasite kaybı gibi bir şeye uygun alternatif rota yok.
Ancak uzun vadeli ekonomik zararlar yıkıcı olur. Bu tür bir krizin orta noktadaki tahminleri, GSYH’de %9’a yakın bir düşüş – 2009’un finansal krizinden çok daha derin bir durgunluk, işsizlikte büyük artışlar, borçlanma maliyeti, sterlin değerinin düşmesi ve dahası. Bu hasar çok kolay on yıl veya daha uzun sürebilir.
Kaosun ve derin ekonomik krizin bu birleşimi, ekonomide sorun yaratacaktır. Yunan çöküşünün daha geniş etkileri konusundaki endişeler gösteriliyor. Ancak İngiltere yalnızca bir ekonomi değil. Buna nasıl baktığınıza bağlı olarak, İngiltere ya dünyanın beşinci ya da altıncı en büyük ekonomisidir. Yunanistan’ınkinin 13 katı civarında bir GSYİH’e sahip. Ayrıca, Yunanistan’ın aksine, belki de dünyanın en büyük finans merkezidir: Dünyanın kilit borsalarının birçoğu Londra’nın işlevine dayanmaktadır.
Küresel döviz alım satım işlemlerinin üçte birinden fazlası, türev alım satım işlemlerinde de benzer bir oranla Londra dışında gerçekleşmektedir. Bankacılık sektörü 10 trilyon Euro’dan (11,4 trilyon ABD Doları) fazladır. Avrupa’nın finansal varlıklarının üçte birinden fazlasını yönetiyor ve dünyanın sigortacısı. Dünyanın en büyük küresel şirketlerinden birçoğu İngiltere merkezli veya eş merkezlidir.
İngiltere düşünülemez derecede karmaşık bir ekonomi ve birçok yönden dünyanın finansal hizmetler sağlayıcısıdır. Dünya ekonomisindeki bağları, onlarca yıl olmasa da çözülmesi yıllar alacaktı. Yaşam hafızasında hiç görülmemiş bir ekonomik krizin eşiğinde duruyor. Dünya neden anlaşmasız bir Brexit’ten daha fazla korkmuyor? Kısmen, bu İngiltere’nin geri dönme konusundaki itibarı olabilir. İngiltere, onlarca yıldır olmasa da, iş yapmak için istikrarlı, güvenli ve kolay bir yer olmuştur. Dünya sahnesinde bir müzakereci olarak ün yapmakla ünlü ve iş yanlısı politikaların savunuculuğunu yapmak için kullanılıyor.
Birçok ulusal lider, bu kadar uzun zamandır sahip oldukları, hiç durmadan yetkin sayılan, biraz da kendi kendilerine ilgiliyseler bir sabotaj eyleminin eşiğinde olabilirler. Dünyadaki popülizmin yükselişi ve Donald Trump’ın sayısız kötülüğü göz önüne alındığında, dünya politikacılarının dikkatinin dağılması affedilebilir bir durum.
Bu tür bir dikkat dağıtma zamanı sona ermiştir: Dünyanın geri kalanı, hiç olmadığı kadar anlaşmasız bir Brexit’ten çok daha fazla korkmalı. Evet, bu durum İngiltere’ye herkesten daha fazla zarar verecek, ancak küresel bir ekonomik kriz başlatabilir ve belki de son on yılın mali çöküşünü ölçebilecek bir anlaşmazlığın nasıl yaşanabileceğini görmekte zorlanabiliriz.
Kimsenin pazarlık yapılmasını istemediği politikacılardan gelen sözleri güvence altına almak, çok az anlam ifade ediyor: İktidardaki Muhafazakar Parti’de bir grup parlamento üyesi tarafından Avrupa yanlısı ordular da dahil olmak üzere ortaya konan yeni öneriler – “yönetilen” bir anlaşma için bir plan içeriyor: Brexit -geri dönüş olarak-. Bu, sadece anlaşma yapmama normalleşmesinde başarılı olabilir, “yönetilebilecek” bir durum değil.
İngiltere, dünya ekonomisini çökertecek anlaşmasız bir Brexit’ten sadece iki ay uzakta duruyor. Hal böyleyken, milletvekillerinin ve Avrupalı müzakere ortaklarının desteğini tek başına kendi milletvekillerinin çoğunun komuta etmesini önleme planı yok. Ve kimse panik yapmıyor. Fakat belki de o vaziyette olmalılar.
Yazı Çevirisi – İlkay TÜRKEŞ (EuroPolitika Araştırma Ekibi)